Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Dünyanın Bütün Mutsuzları Birleşin!

Dünyanın Bütün Mutsuzları Birleşin!

Sokak sanatçıları İzinsiz ve Canavar ile “Mutsuzluğun Resmi” isimli eserin planlama sürecini ve detaylarını konuştuk.

İçinde bulunduğumuz durumun ve yaşadığımız gerçekliğin bunaltıcı ve sıkıcı yanı dört bir tarafımızı sarıyor. Birçok insanın ortak sıkıntılar ve dertler paylaştığı bu dönemde sokak sanatçısı İzinsiz ve Canavar bir duvar üzerinde hiçbirimizin yalnız olmadığını “Mutsuzluğun Resmi” isimli eseriyle gösteriyor.

Mutluluğa olduğu gibi mutsuzluğa da ortak olanlarla

Yoğurtçu Parkı’ndaki bir duvara çizilen resim, ilk bakışta canlı renkleriyle neşeli bir yansıma sunuyor olsa da yaklaşıp detaylarını gördükçe isminin hakkını da veriyor. Sanatı toplumun güncesi olarak gören ikili, pembe renklerin hakim olduğu duvarda, içinden geçtiğimiz günlerin bir nevi yansımasını sunuyor. Gerçekliğinden kopartılarak toz pembe sunulan haberlerin hissettirdiği çaresizliği paylaşıyor. Pandemi döneminde geçim sıkıntısı yüzünden hayatını kaybeden insanların anısına yapılan bu eserin detaylarında acı bir çırpınış, mutsuzluk ve bu mutsuzluğun nedenleri yatıyor.

Bigumigu olarak İzinsiz ve Canavar ile “Mutsuzluğun Resmi” üzerine konuşma fırsatı yakaladık. Resmin hikayesini, yapım ve planlanma aşamalarını dinledik. Keyifli okumalar!

izinsiz

İzinsiz ve Canavar toplumun ortak sorunlarına odaklanıyor

Öncelikle bize biraz kendinizden ve işlerinizden bahseder misiniz?

İzinsiz: “izinsiz” mahlasıyla politik ve toplumsal duyarlılığı merkezine alan sokak sanatı örnekleri ile uğraşıyorum. Daha önce yaptığım 4 çalışma yüzünden hala sürmekte olan davalarım var. Ama show must go on!

Canavar: İnsanın varoluş sürecindeki kendiyle olan dertleri ve aslında bir taraftan bu dertleri yaratan benliğin iktidar olma fakat bu kendi iktidarı olma çabasına mercek tutmaya çalışıyorum. Bunun yanısıra kendini yaratım sürecinde insanın diğer iktidar bağımlısı olmuş ve kendi varoluşunu üstün gören ezici, yönetici, dikte edici iktidarların insan üzerindeki yaratıkları travmaları, yıkıcı ve öldürücü etkilerini sorguluyorum. Üretimlerim de kendi arınma sürecimi, varoluşumun yollarını ve bir parça olsun başkalarına da bu yolları aktarabilmeyi, bağ kurabilmeyi hedefleyerek sokağa birer tohum niteliğinde bırakıp, arşivlemeyi amaçlıyorum.

Projenin planlama ve üretim süreci nasıl gerçekleşti? İkiniz birlikte mi planladınız? Yoksa bir taraf proje fikrini sunduktan sonra beraber üretme düşüncesi mi ortaya çıktı?

İzinsiz: Cezaevinden çıktıktan sonra çalışmalarıma devam ediyordum. Listemdeki işlerden birini hazırlayıp Canavar’dan yer için öneri istemiştim. Bir yandan da beraber bir şeyler üretmek istiyorduk. Zaten hazır olan çalışmamı yeniden masaya yatırdık. Bu sırada gelişen dostluğumuzun çalışmamıza da katkısı büyüktür. Beni ve ne istediğimi çok güzel anladı. Çünkü çıkarları için ortaklaşan insanların aksine biz ortak dertlerde buluştuk. Çalışmanın ebatları kadar anlamı da büyüdü. Resmimiz iki sanatçının işinden çok bir arkadaş grubunun kollektif üretimidir. İkimizin birer parçası olan görünmez dostlarımız da var.

Projenin yapım aşaması ne kadar sürdü? Hangi teknikleri kullandınız?

Canavar: Ben çalışmalarımda çoğu zaman önceden hazırlanmıyorum. Beni o duvarın önüne götüren şeyler orada da elimde akıp gidiyor. Bu resimde de aynı şey oldu diyebiliriz. Sadece doğaçlama yapmadan önce genel kompozisyonla ilgili eskizler hazırlandı.

İzinsiz: Ben şablon tekniği ile çalışıyorum genelde. Çalışmanın deseni duvarın ebatlarına göre kalıba döküldü. Benim hazırlık aşamam duvardaki uygulamadan daha uzun sürüyor. Bu süreyi aklımızdakileri detaylandırmak için kullandık.

“Mutlunun mutsuza borcu var.”

Eserin isminin hikayesi ve ilham kaynağı nedir?

İzinsiz: Nazım Hikmet ve Abidin Dino’nun meşhur bir diyaloğu vardır. Ordan hareketle bu günlerin halini duvara not etmiş olduk. Sanat toplumun güncesidir bize göre. İçinden geçtiğimiz günlerin fotoğrafını çektiğinizde karşılaşacağınız şeyi yaptık biz. Bu resim gerçeklikten kopmuş medya kadar pembe, bizi bu hale getirenler kadar yozlaşmış ve her birimizin kendi içinde hissettiği kadar çaresiz.

Canavar: Diğer yandan bu resim, kimsenin bu günlerde aslında yalnız olmadığını hatırlatsın istedik. Bir buluşma noktası olarak pembe bir bayrak astık oraya. “Mutsuzluğun resmi” kendini o çalışmada bulan herkese mutlu günlerin de geleceği konusunda umutlandıran bir müjde olsun istiyoruz.

Eser bir gerilla art mı yoksa bir kurumla birlikte çalıştınız mı? Kalıcılığının bir garantisi var mı?

İzinsiz: Resmimiz tamamiyle illegal ve gerilladır. Kurumlarla kurulacak bağlantıda çalışmanın özgür ve bağımsızlığı bizim için çok önemli. Şimdi bizleri tebrik edip alkışlayanlar maalesef kapıları önceden çalındığında anlamakta güçlük çektiğimiz kaygılarla çalışmayı geri çeviriyor veya olduğu halinden onu en anlamsız haline çevirmeye çalışıyor. Oysa sokaktaki insanların kaygısı başka. Sıradan insanların kaygısı resmimizde saklı. Bunu ifade etmek için bir onaya ihtiyacımız olmamalı.

Canavar: Uygulama aşamasında defalarca güvenlik görevlileriyle iletişim kurduk. Resmi tamamlamak için onlara çok özel bir anlamı olmayan, daha çok zaten atıl bir durumda olan duvarı yenilediğimizi söyledik.

İzinsiz: Özellikle siyasi politik bir şey yapmıyoruz diye yalan söyledim. Merak ettikleri buydu sanırım. Daha sonra uzaktan izlemeye devam ettiler. Pembe bir duvardan bu günleri anlatan politik bir çalışmanın çıkabileceğini beklemediler sanırım. Onlar da kaygıları farklı olan insanların emrinde tabi.

izinsiz

Eserin arka planındaki detaylarda vurgulamak istediğin bir tema var mıydı? Varsa nelerdir?

Canavar: Resim anlatmak biraz karikatür anlatmak gibi. Seyircinin izleyicinin kendi baktığı yerden yapacağı okumalar ve bunun kişiden kişiye göre değişebilen farkları çok özel. Arka planda kimisi kendi mutsuzluğunu bulacaktır. Kimisi de mutsuzluğunun sorumlularını. Yolsuzluğu, yalanı, arkadan bıçaklayan ihaneti belki. Belki de bir karanfilde kaybettiklerimizin hüznünü ve onlardan kalan mirası bulacak. İzinsiz’in davetiyle onun aklındakiler ben de böyle bir karşılık buldu. Daha sonra o da aklını okuduğumu söyledi zaten. Guernica’nın meşhur bir hikayesi vardır. Rivayet o ki, bir Alman askeri Picasso’ya Guernica için, “Bunu siz mi yaptınız?” diye sorar. Picasso cevap verir: “Hayır, siz yaptınız”. Bu bir rivayetse bile bizim resmimiz için gerçektir. Bize bu resmi siz yaptırdınız.

izinsiz izinsiz izinsiz

Görsel: İzinsiz