Amsterdam’da çalışmalarını yürüten Studio Moniker, özellikle etkileşim tasarımı üzerine proje üretiyor. Avrupa Küresel Navigasyon ve Uydu Sistemleri Ajansı’nın yeni kurduğu Galileo Reference Centre ile birlikte tanıtımı yapılan Painted Earth, Studio Moniker‘in projelerinden biri olarak tüm dünyayı ortaklaşa boyayabileceğimiz devasa bir tuvale dönüştürüyor.
Sen fırça, yeryüzü tuval
Mobil tarayıcıda çalışan Painted Earth, akıllı telefonlardaki konum servisini kullanarak yerinizi tespit ediyor. Başlangıçta tuvalin (Dünya’nın) üzerinde bir nokta olarak ekranda temsil ediliyorsunuz. Daha sonra hareket ettikçe tuval üzerinde fırça izi bırakır gibi resminizi çizmeye başlıyorsunuz. Yön değiştirdiğinizde hareketleriniz yine tuvale yansıyor. Yazıyı yazarken iç mekanda denemeler yapma fırsatım oldu. Küçük bir alandaki hareketleri dahi algılayıp ekrandaki çizime yansıtacak kadar başarılı olduğunu gördüm. Hızlı yürürseniz çizgiler, damla şekilli izlere dönüşüyor; durursanız, mürekkep birikmeye ve taşmaya başlıyor. Bir bakıma kendi hareketlerinizi görselleştiriyorsunuz.
Bu tuvale herkes aynı anda resim yapabiliyor
Tıpkı yeryüzü gibi tuval de tek bir kişiye ait değil, sizinle aynı anda bu tuvale çizen başkaları da oluyor. Jackson Pollock’un resimlerini bilirsiniz. Aksiyon resminin en önde gelen ressamlarındandır. İşte Painted Earth de dünya üzerindeki insanların, devasa ve ortaklaşa bir aksiyon resmi çizmesine imkan veriyor.
Grup olarak da çizim yapabiliyorsunuz. Painted Earth 50 kişiye kadar telefonları eşleme imkanı sunuyor. Böylece bir bölgede aynı anda 50 kişi resim yapabiliyor. Bir resim tamamlandığında da sonsuza kadar orada kalıyor.
Uydu sistemleri teknolojisini yansıtacak bir yaratıcı proje
Galileo Reference Centre, ismini Avrupa Birliği’nin küresel uydu navigasyon sistemi Galileo’yla olan ilişkisinden alıyor. Galileo, Dünya’nın 23.000 km uzağında yörüngede duran 24 uydudan oluşan bir ağ. Galileo Reference Centre da bu ağı izlemek üzere kurulmuş. Galileo Reference Centre, sonuçta Hollanda’da kurulan bir kamu kurumu. “Bu merkezin hayata geçmesiyle etkileşim tasarımı projesi arasında nasıl bir bağ var?” diye soracak olursanız işin o kısmı da oldukça önemli. Hollanda’da hükümet ne zaman yeni bir yer açsa, binanın bedelinin belli bir yüzdesi sanata ayrılıyor. Bu Hollanda’ya özgü bir gelenek. Bu ödenek eskiden geleneksel resim ve heykel işlerine ayrılırken, son zamanlarda daha çağdaş işlere ayrılmaya başlamış. Galileo Reference Centre’nin yüksek teknoloji ürünü bir bina olması nedeniyle, bu alandaki saygınlığıyla tanınan Moniker bunu yansıtacak bir fikri ortaya koymakla görevlendirilmiş. Moniker’den istenen, uydu sistemleri teknolojisini kutlayacak bir proje üretmesi, bu teknolojiyi görünür kılması olmuş.
Galileo Reference Centre binası
Galileo Reference Centre açılışı
Moniker’in ortaklaşa kullanılabilen bir resim aracı geliştireceği netleştiğinde, Jim Bos ve Gijs Frieling (proje lideri ve devletin görevlendirdiği mimar) binanın açılış töreninde bu aracı kullanmanın mümkün olup olmadığını sormuş. Bu talep proje üzerinde büyük bir etki yaratmış ve gerçek zamanlı olarak çalışması gereken bir şeye dönüşmesinde önemli rol oynamış.
Görsel: Painted Earth