Fundrise pazarlama ve stratejik ortaklık müdürü Jordan Sale, geleneksel bankacılık sisteminin ve Wall Street’teki finans dünyasının dijitalleşen ekonomik modelden nasıl etkilendiğini üzerine çeşitli örnekler vererek sunum yaptı.
Tarihin en eski devirlerine dayanan bankacılık sistemi, parayı yatırım olarak alıp para talebinde bulunan kişilere fon yaratarak varlığını sürdürüyor. Tasarruf ile bankada saklanan paralar vadeyle değerlenirken bankalar da bu fonu ihtiyaç sahiplerine yönlendirerek vadeyle geri alıyor. Sistem ihtiyaç sahipleriyle tasarruf eden taraf arasında bir köprü oluşturduğunu söylemek yanlış olmak. Ancak bu sistem içinde oluşan aksaklıklar ve paranın işlenme ve dağılım süreci uzun vadede soruna açacağı öngörülebiliyordu. Bu sorunları da basitçe kriz olarak tanımlıyoruz toplum ve ekonomi nezdinde.
2008’deki Mortgage Krizi de dünyanın tamamını etkileyen ekonomik durgunlukların en güncel örneği. Etkilerini ise hala gözlemlemeye ve yaşamaya devam ediyoruz. Taşınmaz malların aniden değer kaybetmesiyle oluşan resesyon birçok ülkeyi ve bireyi etkilemişti. Şirketler ise bu kriz sırasında iflasla mücadele ederek hayatta kalmaya çalıştı. Bu kırılma sonucunda toplum farklı çözümlerle ekonomik standartlarını sürdürülebilir kılmaya çalıştı. Geleneksel finansal sektörü terk ederek dijital dünya atılan adım da bu dönem de yaşandı.
Mint, Motif Investing, TurboTax gibi dijital finans yönetim servisleri yaşanan soruna getirilen farklı çözümleri içinde barındırıyordu. Wall Street’ten ve geleneksel sistemden uzaklaşan tüketiciler, finansal danışman olarak kendilerini atamışlardı.
Sorun Mortgage Krizinden yola çıkarak analiz edildiği için tüketiciler ile finans sektörü arasındaki bağların zayıfladığı noktayı da emlak sektöründen rahatça örnekleyebiliriz. Kriz öncesinde satın alma kararı alan bireylerin yatırım sürecinde broker, danışman gibi aktörlerle dolu birçok aşamayı geçmesi gerekiyordu. Ve satın alma işlemi ancak böyle mümkün oluyordu. Dijital pazarlama içinde ise bireyler doğrudan yatırım şirketleriyle bağlantı geçerek tek aracıyla sorunu çözebiliyor. Bu verdikleri danışmanlık bedelinin azalmasına hem de sürecin hızlanmasına neden oluyor.
E-ticaret sistemleri geliştikçe Amazon gibi markalar reyonlarını genişletmeye başladı. Ve pazar da süreçle birlikte büyüdü. Amerika Birleşik Devletlerinin %75’i bankacılık işlemlerini çevrim içi yapıyor. Finans, yatırım, satın alma, alışveriş gibi parayı kullandığı her alanda dijital çözümlerin geliştirilmesiyle birey kendilerinin danışmanı haline geliyor.
Dijital ekonomilerin ve e-ticaret sistemlerinin günümüzdeki hali kriz sonraki küresel ekonomide sadece Wall Street’i ve finans sektörünü etkiliyor. Çünkü onlar hiyerarşik ve kompleks süreci ve komisyon katsayısıyla çağın gerisinde kalıyor. Keza bireyler kendi aralarında artık ticari ihtiyaçlarını giderebiliyor. Bu devrimden tahmin edilenin aksine taksiler, seyahat ajansları veya diğer sektörler etkilenmedi; sadece finans ve menkul kıymet dünyası uyum sağlayamayan mekaniklerinden ötürü zarar gördü.
Görsel; Bigumigu