Enerji içeceği segmenti ve pazarının yaratıcısı Red Bull'u iletişim ve sponsorluklarında hep aynı mesajı taşıması ile takdir ediyoruz. Motor sporlarında Nascar'da da, Formula 1'de de, World Rally Championship'te de kazanan araçlarda Red Bull logosu görmeye iyice alıştık. Özellikle Formula 1 gibi motorsporlarının zirvesi sayılan bir arenada, Ferrari, Lotus, McLaren, Mercedes gibi bu alanda çok daha tecrübeli rakipleri geride bırakan bir takım kurmayı başaran Red Bull Racing, F1'de son 3 yılın hem markalar, hem de pilotlar şampiyonu olmayı başardı.
Red Bull'un Formula 1'deki başarısı en büyük rakiplerinden Monster'ı da hızla bu alana çekti tabii ve Monster, Mercedes AMG Petronas GP takımının sponsorlarından birisi oldu.
Bu pazarda kendine daha farklı bir iletişim alanı seçip ilerlemeyi tercih eden Burn de rakiplerinin stratejisine daha fazla dayanamadı ve sonunda Lotus-Renault takımıyla bir sponsorluk anlaşması yaptığını geçtiğimiz hafta duyurdu.
Coca-Cola gibi bir şirketin Formula 1'e girişi beni hem bir F1 hayranı olarak, hem de pazarlama iletişimi uzmanı olarak çok mutlu etti.