Lost çılgınlığına geç de olsa karı koca dahil olduğumuzu biliyorsunuz. Writer’s Guild greviydi, bundan sonra yarım sezondu derken Lost 4. sezon başlayana kadar kendimizi oyalamak için internete gömüldük biz de. Bu sırada Lost’un yapımcısı J.J. Abrams’ın yeni sinema filmi projesi “Cloverfield” çıktı karşıma. Ülkemize pek bulaşmamış ama ABD’de oldukça başarılı olmuş bir tanıtım kampanyasını da böylece incelemeye başladım geriye doğru.
Filmin ilk duyurusu 2007’nin büyük hiti Transformers’tan önce gösterilen bir meraklandırıcı tanıtım filmiyle yaptı (teaser). Bu kısa tanıtım filminde filmin adı yer almamış sadece yayına gireceği tarih olan “01-18-08” yazılmıştı. Kısa tanıtım filmini bir izleyelim öncelikle (yük-çöz hali burada)
Bu filmin gösterilmesiyle birlikte müthiş bir ağızdan ağıza pazarlama (WOMM) örneği de başlamış oldu. Dünyanın her yerinde gayet saygın yayın organlarında bu filmin;
– Lost’un sinema versiyonu,
– yeni bir Godzilla filmi,
– H.P. Lovecraft’ın bir eserinin uyarlaması olduğu,
– The Parasite isimli bir yaratık hakkında olduğu,
– Voltron filmi olduğu,
yazıldı, çizildi. Bu arada ARG tutkunları da komplo teorilerine katılıp argn.com ve unfiction.com forumlarında senaryolar geliştirmeye başladılar. Bunun gibi bir çok çözümleme videosu da YouTube’da yerini aldı. Özellikle Abrams’ın Lost’unda karşımıza çıkan “4 8 15 16 23 42“den sonra bu sefer de “1-18-08” üzerine teoriler üretildi bol bol.
Bu merakla araştırmalara başlamış ARG kitlesinin eli boş bırakılmadı tabii ki. Ethan Haas Was Right adı altında iki site (ethanhaaswasright.com ve ethanhaaswaswrong.blogspot.com) açıldı ve dünyanın sonuyla ilgili ilgi çekici bilgiler gün ışığına çıkmaya başladı. Ethan Haas sitesinden Alpha Omega adlı bir rol yapma oyununa (rpg) geçiliyor şu anda ve Paramount hala Cloverfield filmiyle Alpha Omega oyunu arasındaki bağlantıyı resmi olarak kabul etmemiş.
Filmin resmi fragmanı da bu arada yayınlandı (yük-çöz):
Fragmandan anlaşıldığı kadarıyla The Blair Witch Project tarzı bir filmle karşı karşıyayız; amatör çekimlerden derlenerek aktarılan bir gerçek hikaye. Kurgunun inandırıcılığı açısından çok başarılı bir yöntem olsa da ben bu filmde mutlaka o canavarı görmek istiyorum!
Haberimize son verirken sizleri CNBC’nin filmle ilgili haberiyle başbaşa bırakıyoruz efendim.