BMW Group’ta Senior Vice President Fully Automated Driving, Driver Assistance ünvanıyla grubun tüm markalarının otonom sürüş hedeflerinden sorumlu olan yönetici Elmar Frickenstein, hem sürücüsüz araç ve otonom sürüş teknolojilerinin gelişimini, hem de BMW markalarının bu gelişim içerisindeki işbirlikleri ve hedeflerini Web Summit’te anlattı.
Elmar Frickenstein, fotoğraf: Yalçın Pembecioğlu, Bigumigu
Birçok otomobil markası gibi BMW Group markaları da son birkaç yıldır otonom sürüş teknolojileri için ciddi yatırımlar yapıyorlar. Bu konuda henüz regülasyonların yeterli olup olmamasını çok dert etmeyen Tesla, son bir yıldır modellerinin sistemlerini güncelleyerek otonom sürüş özelliklerini sürekli geliştiriyor ve bunu marka iletişiminde de kullanıyor. BMW’nin de Nürburgring’de bu konuda yaptığı testleri ve son 3 yıldır CES’te tanıttığı teknolojileri anlatarak başladı Frickenstein konuşmasına. Bu arada BMW 7 Serisi’nin uzaktan kumanda park özelliğini de anlattı tekrar. Konuşmasının sonunda gösterdiği BMW i Vision Future Interaction adlı konsept video da daha önce CES’te ilk defa gösterilmişti.
Bu videoda gördüğünüz gibi, hedef özetle: istendiğinde sürücü tarafından kullanılabilen, park yerinden sürücüye ulaşma ve sürücüyü indirdikten sonra park etme gibi konuları içinde bir insan olmadan çözebilen, yolculuk sırasında tam otonom sürüş moduna geçebilen, yolda gördüğü engelleri bağlı olduğu ağdaki diğer araçlara iletebilen bir otomobil geliştirmek. Bu teknolojileri bir otomobil markasının tek başına geliştirmesiyse o kadar kolay değil. Bu nedenle Frickenstein BMW’nin bu alanda yaptığı işbirliklerine özellikle dikkat çekiyor. Birkaç ay önce açıklanan BMW Group + Intel + Mobileye konsorsiyumu bu alanda en önemli işbirliklerinden birisi. Mobileye kısa bir süre öncesine kadar Tesla’nın otonom sürüş partneriydi.
Fotoğraf: Bigumigu
Bilgi işlem ve radar teknolojileri bu alanın hayati konuları. Bir diğer önemli konuysa, otonom sürüş için gerekli yüksek çözünürlükteki haritalar. Here bu konuda en önemli veritabanlarından birine sahip ve yine yakın zaman önce Here’ı BMW, Audi ve Daimler’in (Mercedes-Benz’in çatı şirketi) bir araya gelerek oluşturduğu konsorsiyum satın almıştı.
İşin teknik tarafıyla ilgili bir başka önemli bölümse, dünyada otonom sürüş standartlarının artık oturmaya başlaması ve kategorizasyon sistemi. Bu slaytta L0 ve L5 arasında her bir seviyenin neyi tanımladığını net olarak görebilirsiniz. L0 tamamen sürücünün kullandığı araçken, L5 içinde bir insan olmadan yolculuk yapabilen araçları temsil ediyor.
Fotoğraf: Bigumigu
Otonom sürüş sistemlerinin teknoloji, tüketici ve toplum için ifade ettiği alanları şöyle özetliyor Frickenstein:
Teknoloji:
– yüksek performanslı işlem
– yapay zeka
– sayısal görüş
– doğrulama yöntemleri
– algılayıcılardan akan ham verinin işlenmesi
– sistem güvenliği ve sağlamlığı
Tüketici:
– Daha çok konfor
– Daha çok zaman
– Daha fazla güvenlik
– Daha fazla esneklik
Toplum:
– Daha az kaza
– Daha az trafik
– Daha az uygun park yeri arama
– Daha az karbon emisyonları
Fotoğraf: Bigumigu
4-5 yıl içerisinde regülasyonların, sigorta sisteminin ve tüketici alışkanlıklarının da değişmesi gerçekleşirse, teknoloji bize yollarda içinde insan olmayan otomobillerin dolaşmaya başlayacağını söylüyor.