2016 yılında BMW’nin tanıttığı Vision Next 100 konsept otomobil, sadece otomotiv dünyası için değil; teknoloji alanında da önemli yenilikler barındırıyordu. Dünyanın en önemli üniversitelerinden olan MIT bünyesinde programlanabilir malzeme teknolojileri konusunda çalışan Self-Assembly Lab de bu vizyon doğrultusunda BMW tasarım bölümü ile iş birliğine girdi. Malzeme teknolojilerinin sınırlarını genişletmeyi amaçlayan bu disiplinler arası iş birliğinin ürünü; V&A kapsamındaki “The Future Starts Here” sergisinde ilk kez gözler önüne çıkıyor.
BMW’nin etkileşime giren ve uyumlanabilen fütüristik iç mekan konseptlerini temel alan Self-Assembly Lab’in desteğiyle yaratılan malzeme; her boy ve şekle uyum sağlayan tamamen şişirilebilir bir materyal. Silikona basılan bu malzeme, sistem içerisindeki hava basıncına göre şekil değiştirilebiliyor. Sistemdeki pnömatik kontroller; bu baskılı yapının farklı işlevler, sertlik ayarları ya da şekil alabilmesini sağlıyor. Böylece ortaya kendi kendine dönüşebilen ve uyum sağlayan bir malzeme çıkıyor.
Geleceğe Şekil Verecek Bir Çalışma
BMW Marka Vizyonu ve Marka Tasarımı Başkanı Martina Starke, bu iş birliğinin sonucunun malzeme açısından yeni bir gelecek anlamına geldiğini söylüyor. Starke; bu çalışmanın bildiğimiz anlamdaki otomobil iç mekan tasarımlarından uzaklaşmayı getirdiğini, bunun yerine ön ve arka koltuk gibi konvansiyonları aşan bir araç ile taşımanın doğasını yeniden şekillendirdiğini belirtiyor. Gelecekte araçları belli bir şekle sabitlemenin gerekli olmayacağını belirten Starke, iç mekanların modüler kullanımlara kavuşacağını da açıklıyor ve çalışmanın bu nedenle bu aşamada malzemenin teknolojik yetilerine ve özelliklerine odaklandığını söylüyor.
Self-Assembly Lab araştırmacıları vizyoner bir iç mekan yaratmak için farklı testler yaptıktan sonra sıvı baskı hava ve suyla sıkıştırılmış şişirilebilir geometrilerle esas keşfi yapmış. Bu teknoloji sayesinde kendi kendine dönüşebilen karmaşık kanallar ve cepler yaratılabilmiş. Self-Assembly Lab kurucusu Skylar Tibbits, Hızlı Sıvı Baskı ve yumuşak robotik teknolojileriyle bu uyumlanabilen malzeme yapısını sağlayabildiklerini anlatıyor.
Malzeme; Londra’daki V&A sergisinde dinamik ve şekil ve işlevini değiştirebilen 3 boyutlu bir obje olarak sergileniyor. Obje, 7 bağımsız oda ile yaratılan pnömatik sisyemi sayesinde robotik dönüşümler sağlıyor ve farklı hareket örüntüleri sunuyor. Bu uyumlanabilen malzeme; ileride insanların rahatlığı veya darbe performansına yönelik olarak kendiliğinden dönüşebilen yüzeyler sağlanabilmesini mümkün kılıyor.
“Liquid Printed Pneumatics” projesi BMW’nin bu konudaki iş birliğinin sadece ilk adımları. Marka, farklı disiplinlerden araştırmacılarla iş birliklerini sürdürmeye ve çığır açan teknolojileri otomotiv dünyasına taşımaya kararlı.
Görsel: BMW Basın Bülteni