Out-of-home reklamcılığa odaklanan Kinetic Worldwide’ın yeni mecraları teknolojiyle buluşturmaya ant içmiş dijital lideri Roshan Singh, sırrı başlıkta özet geçmiş: Bir girişim gibi düşünebilmek.
Medya ajansları ve yaratıcı ajanslar markalara değer katmak için didiniyor. Ancak rakamsal değer satmaya çalışırken yaratıcılığı, hatta yola çıkış amacımızı kaçırıyoruz.
Şu örneklerden etrafımızda neden daha fazla göremiyoruz?
Eşzamanlı olarak hangi uçağın geçtiğini olarak gösteren British Airways çalışması:
Fantastik Pepsi Raketi:
Bunlar yeni teknolojileri anlamlı şekilde kullanan markalar. En etkili ve en yaratıcısını kurgulamak için biz de öncelikle verileri okuyarak daha anlamlı hale getirmeye çalışıyoruz.
Hepsi hepsi şu:
Girişimlerin yaptığı gibi başa dönüp “biz ne yapmaya çalışıyorduk yahu?” diye sormak gerekiyor. Girişimcilik süreçlerinde buna ‘gelir öncesi faz’ deniyor. Bir problemi çözmek üzere yola çıktıkları için başarılı oluyorlar. Twitter, Facebook, Apple. Hepsi de en başta çeşitli özelliklere değil, bir problemi çözmeye odaklandı. “Önce ar-ge yapalım, sonra pazara çıkalım” yerine “önce pazara çıkıp insan davranışlarını tanıyalım, buna göre ürün geliştirelim” dediler.
Fayda pazarlıyorlar. Teknoloji pazarında değiştirdikleri bu oldu. Şimdi artık kendilerini değiştiriyorlar. Simon Sinek diyor ki: “İnsanlar ürünü değil, sizin onları üretme nedenlerinizi satın alıyorlar.”
İlk soru: Neden?
Teknolojilerin içinde kaybolmadan önce bu soruyu sormak gerek. Sonra “nasıl?” ve “ne?” geliyor.
İyi fikirler için briefleri bırakıp problem çözmeye çalışmak gerekiyor.
Doğru verileri yaratıcı biçimde kullanmak hikayeye değer veriyor.
Nike Running uygulaması bu yüzden bir başyapıt.
Veri peşinde koşmak yerine kitlenin hayatına değer katmayı kovaladığınızda bilgilerini paylaşmaktan çekinmiyorlar.
Tüm bunlardan daha önemlisi denemek ve başarısız olmak.
Göremediğinizi keşfetmek, dönüp daha iyi şekilde çözmek için.
Çünkü risk almak, girişimciliğin pratiğinde var.
Görseller: Bigumigu