Yönetmen ve sanatçı Tunç Topçuoğlu, Bedük’ün yeni çıkacak “Terapi” albümünden “Ses” isimli parça için yapay zekâlı araçları kullanarak bir müzik videosu hazırladı. Bu müzik videosundaki görüntülerin tamamı metinden video üreten araçlarla yaratılmış. Bu sürecin profesyonel anlamda nasıl ilerlediğini, özellikle de ayrı ülkelerde bulunan iki insanın süreci nasıl kontrol ettiğini merak ettik. Tunç Topçuoğlu ve Bedük, Bigumigu Genel Yayın Yönetmeni Yalçın Pembecioğlu’nun sorularını yanıtladı. Tunç’a ve Bedük’e bu röportaj için çok teşekkür ediyoruz.
Yönetmen Tunç Topçuoğlu’nun, müzik videosu hakkındaki açıklamalarıyla başlayalım.
Bu videoyu yapay zekâyla yapmak senin fikrin miydi, Bedük’le birlikte mi karar verdiniz?
Tunç Topçuoğlu: Bedük ile 17 yıllık bir dostluğumuz var. Yıllar önce, sosyal medya yeni gelişmeye başladığında ve viral kelimesinin yeni yeni duyulduğu dönemler ortaya çıktığında birlikte bir proje üretmiştik. O günden bu güne, birbirimizi takip ediyoruz.
Ben de bir çoğumuz gibi yaklaşık 1 yıldır, yapay zekâ ve film konularına yakından ilgi duyuyorum. Mesleğim de bu doğrultuda olduğu için, son 4-5 aydır bir yapay zekâ video klip yapmak en büyük hayallerimden biriydi. Instagram’dan takip ettiğim Bedük’ün, single parçası SES’i yapay zekâ ürünü görseller ile duyurduğunu gördüm. Aynı gemide olduğumuzu ifade eden bir mesaj bıraktım postunun altına. O da “neden beraber bir şeyler yapmıyoruz” dedi. O an bu proje başladı aslında. Bedük ile beraber, yaklaşık 1 ay süren bir süreç sonucunda izlenebilir bir iş ortaya çıkardık. Çünkü yapay zekâ ile üretilen videolar genellikle düşük tempoya sahiptir ve hikaye net bir şekilde okunmaz. Biz, bu işe bir adım öne taşımak amacıyla giriştik.
Yapay zekâyı bir araç olarak kullanmanın ötesinde hikayeye yedirme fikrini nasıl geliştirdin?
Tunç Topçuoğlu: Evet, yapay zekâ bir araç. Ancak kullanıcının ya da kullanıcıların bir hikayesi veya konsepti olmadan, ortaya çıkan görüntüler, metinler ve yazılımlar sadece dekorasyondan öteye geçemiyor. Ses klibindeki hikayeye yapay zekâ eklemek, tabiki de birazcık günü koklamak ve yakın geleceğe göz kırpmak amacıyla yapıldı. Yapay zekâ sayesinde Cyber Punk bir dünya ile ilk insandan çok son insanı andıran bir Taş Devri’nin birbirine geçişine şahit olabiliyoruz. Eğer yapay zekâ programlarını kullanabiliyorsanız ve iyi bir hikayeniz varsa, artık hayal ettiklerinizi insanlara sunamamak gibi bir durum söz konusu değil.
Tunç Topçuoğlu: “Bu işe girişmek isteyenlerin bir bütçe ayırmaları gerekiyor.”
Hangi araçları kullandın, bu araçları uzun süredir kullanıyor musun?
Tunç Topçuoğlu: ChatGPT elim ayağım. Onsuz, hiçbir e-postamı bile yazamıyorum. Her hikaye bir metinle başladığı için projelerime Chat GPT ile başlıyorum. Sonrasında Midjourney, Leonardo, DallE gibi çeşitli görsel üretme programları var. Metin aşamasındaki hayallerimi burada görselleştiriyorum. Benim için asıl eğlenceli kısım yapay zekâ video olayı. Şu an çok popüler her an karşınıza yapay zekâ ile yapılmış bir video çıkabiliyor ancak her yeni çıkan şeyde olduğu gibi kimine göre kontrolsüz büyüyen bu güç bundan 6 ay önce yoktu. Ancak şu an RunWay Gen2 ile direkt yazdığınız metinden üretilen videolar ile harikalar yaratabiliyorsunuz. Bedük’ün Ses videosunda gördüğünüz görüntülerin tamamı metinden videoya yani text to video olarak üretilmiş videolar. Yani izlediğiniz her klip, hayata geçmeden önce çok detaylı bir şekilde metin olarak yazıldı. Tabii ki, bu süreçte hayallerinize yaklaşabilmek adına deneme-yanılma tekniğini kullanmak durumundasınız. Bu teknik de size kredilere mal oluyor. Her kredi de para demek. Yani bu işe girişmek isteyenlerin kenara bir bütçe ayırmaları gerekiyor. Bu programları tam güç kullanmak istiyorsanız, şu an için hepsinin (bence) hayli yüksek ücretleri var. Bütün bu adımları atlattıktan sonra işin klasik yönetmenlik kısmı başlıyor. Çünkü bir film yönetmeni olarak bugüne kadar deneyimlediğim en önemli şey, filmlerin montaj masasında kendilerini tam anlamıyla bulmaları. Bütün yapay zekâ ile üretilen bu görüntüleri harmanlayıp belli bir tempoda montajlamak, ses ve renk ayarını yapmak işin ehlinin maharetine kalıyor. Yani henüz ‘Hey Siri bana Bedük klibi yap’ kıvamına gelmedi iş. Hala en son hale el emeği göz nuru ile geliyor.
Bedük’le ayrı şehirlerdesiniz, o Londra’da, sen Amsterdam’da, yaratıcı süreçte fikir sunumları ve onayları nasıl hallettiniz?
Tunç Topçuoğlu: Artık mesafelerin kalktığını düşünüyorum. Birçok insanın birçok ülkede çalıştığını görüyorum. İş ilanlarında “mobil” diye bir kavram ortaya çıktı. Hem evden hem ofisten hibrit çalışanların sayısının arttığı kesin. Bedük ve ben ayrı şehirlerde, hatta farklı saat dilimlerindeyiz. Önceden birbirimizi az çok tanıdığımız için ve niyetimiz aynı olduğu için, projeyi geliştirmek ve hayata geçirmek çok sıkıntı olmadı. Onay konusunda da Bedük, özellikle hikaye konusunda açık kart verdi. Ne istersen yap dedi. Ben de bir Bedük hayranı olarak, ona uygun bir hikaye ve kurgu ortaya çıkarmaya çalıştım. Videodaki Bedük sahnelerini, Bedük kendi evindeki stüdyosunda yeşil bir perdenin önünde çekti. Kendisi de çok yönlü bir sanatçı olduğundan, bu yapay zekâ konularıyla benim kadar ilgili.
Sence gerçek bir filmden ayırt edemeyeceğimiz seviyede yapay zekâyla yapılmış bir uzun metraj filmin ortaya çıkmasına ne kadar zaman var teknik olarak?
Tunç Topçuoğlu: Nedense, yapay zekâ ile üretilmiş görsellerin kalitesi ve eksiklikleri beni etkiliyor. Görseldeki karakterin parmakları fazla ise bu benim hikayemi bozmuyor. Yapay zekâ yardımı ile ya da başka bir araç sayesinde eğer kafamdaki hikayeyi özgün bir şekilde anlatabiliyorsam, ben tatmin oluyorum. Yapay zekâ üretimlerinin sonuçları gerçek bir film kalitesine ulaştığı zaman, ‘Bu film yapay zekâ ile yapılmış.’ demediğimiz günler gelecektir diye düşünüyorum. O günler geldiğinde, sanırım hem sosyal hem de kültürel olarak neyin gerçek neyin sahte olduğunun bir önemi kalmayacak. Hatta izlenen bir dijital içeriğe bakış açımız, yargılarımız ve değerlerimiz de bugünden çok farklı olacaktır diye hayal ediyorum. Nasıl ki artık birçok şeyin Photoshop ile yapıldığını biliyoruz ama Photoshop ile yapıldı demiyoruz. Öyle bir gün gelecek ki yapay zekâ, normalimiz olacak. Soruya net cevap verecek olursam: Bence bu seviyeye gelmesine biraz daha zaman var.
Bedük’ün yeni müzik videosu ve yapay zekâ – müzik ilişkisi hakkındaki yanıtlarıyla devam ediyoruz.
Bu şarkının özellikle yapay zekâ ürünü bir videoyla çıkması senin için daha anlamlı mıydı?
Bedük: 10 yıldan fazladır tanıştığım ve daha önce de çalıştığım dostum Tunç Topçuoğlu ile bunu yapmak benim için daha anlamlıydı. Tunç’un yapay zekâ üzerine çalışmalarını uzun zamandır zevkle takip eden biri olarak bir anda ortaya çıkan bu birliktelik benim için çok değerli.
Üniversite derecesi grafik tasarım olan ve daha önce art director olarak çalışmış, yeni teknolojilere çok meraklı ve hayatına ilk adapte edenler arasında olmayı seven biri olarak yaratımlarımı yeni dünyalarla birleştirmeyi seviyorum. Geçtiğimiz senede çıkardığım teklilerin bazılarının kapaklarında, Spotify’daki kısa şarkı videolarında ve konser sahnesinin arka görsellerinde de yoğunlukla yapay zekâ kullanıyorum. Runway ve Kaiber kullanıyorum daha çok. Ama yeni çıkan her yapay zekâ aracını inceliyorum ve nasıl uygulayabileceğimi deniyorum.
Bedük: “Yapay zekâyı müzikte de bir iki defa kullandım.”
Müzik yaparken yapay zekâlı araçlardan faydalanmaya başladın mı? İlgini çekiyor mu bu konu?
Bedük: Yapay zekâ görseldeki gibi müzikte de yavaş yavaş yükselmeye başladı. Bir iki defa kullandım. Yeni bir parça yaparken bir kadın söyleseydi nasıl olurdu diye kaydettiğim kendi sesimi başka bir kadının sesiyle yapay zekâ yardımıyla değiştirdiğim oldu. Yazdığım chord progression’ın üstüne melodi bulmak için kullandığım oldu. Bir de sosyal medya’ya içerik üretirken birkaç şarkımı Dua Lipa’ya, The Weeknd’e ve Cardi B’ye söyletmişliğim var 🙂
Müzik için yapay zekâ şu andaki aşamasında biraz daha eğlence tarafında duruyor benim için.
Tunç’un sana videoyu sana ilk anlattığı zaman aklında oluşan görüntüyle bitmiş işi gördüğün zaman karşılaştığın şey birbirine yakın mıydı?
Bedük: Yapay zekâ söz konusu olduğunda sonucu tahmin etmek kolay değil tabi. Orada Tunç’un gözüne ve beynine güvendim ve karşıma çıkan sonuç inanılmazdı. Şimdiye kadar bir kısa film gibi konu takip eden hızlı geçişlerle hem bir görsel ritm yakalayan hem de hızlı ritmli bir parçaya eşlik edebilen hareketli yapay zeka videoları fazla göremiyorduk. Tunç bence burada harika bir sonuca ulaştı.
Bu video sana yeni yaratıcı projeler için farklı bir ilham verdi mi?
Bedük: Her yaptığımız iş bir sonrakine ilham veriyor. Tunç’la daha harika projeler çıkaracağımıza eminim. Hatta bu hafta kendimin 3D mesh’imi çıkartmaya geliyorum 😉