Barok dönem resimleri, zarif kompozisyonları ve büyük ışık ve gölge zıtlıkları ile kendine has bir estetiğe sahip. O dönemde böyle bir estetiği yakalamak için tek araç yağlı boya resimdi belki ancak Hawaii’li görsel sanatçı Christy Lee Rogers, kendi alanında bu estetiği yakalamış görünüyor.
Christy Lee Rogers’ın Muses serisi, iç içe geçmiş figürler ve kumaş kıvrımlarıyla bezenmiş. Sanatçı özellikle, Caravaggio’nun ışık-gölge zıtlıklarından, Artemisia Gentileschi’nin harekete odaklanışından ve Rubens’in zengin renk paletinden etkilenmiş görünüyor. Ancak bu barok ustalarının aksine, Rogers’ın kareleri zengin iç mekanlarda veya mitolojik sahnelerde yer almıyor. Tamamen su altı sahnelerinden oluşuyorlar.
Havuzda gece çekimi
Muses serisindeki her fotoğraf, geceleri aydınlatılmış bir havuzda çekilmiş. Işıkların suda yarattığı parlamalar ve kırılmalar fotoğraflara yumuşak, fırça darbesi benzeri bir doku kazandırmış. Seri, Rogers’ın kendi yaşamındaki olayların etkisiyle ortaya çıkmış. Kısa bir süre içinde çok sayıda kayıp yaşayan sanatçı, kendisini Muses serisiyle dışa vurmuş. Bu durumu şöyle ifade ediyor: “Herhangi bir gün benim son günüm olabilirdi ve şimdi yapabildiğim her şeyi yapmazsam kendimi affetmeyeceğimi biliyordum. Yani Muses’in özünde bu vardı, bu beni harekete geçirdi.”
Sanatçıyı Facebook sayfası, Instagram’ı ve Behance profili üzerinden takip edebilirsiniz.