İki eski reklamcı olan Nick ve Steve Tidball kardeşler tarafından kurulan İngiliz giyim markası Vollebak, ahşap atıkları ve deniz yosunu kullanarak siyah renkli odunsu bir tişört tasarladı. Petrol bazlı muadillerinin aksine ahşap atıklardan elde edilen odun hamuru ve deniz yosunu kullanılarak üretilen tişört, klasik siyah tişörtlerin ekolojik açıdan yeniden icat edilmiş hali. Yüzde 75 oranında okaliptüs ağacından elde edilen Lyocell içeren tişört, yüzde 19 oranında İzlanda’dan toplanan deniz yosunlarıyla üretilen biyolojik olarak tamamen parçalanabilir SeaCell‘den oluşuyor. Az miktarda kullanılan yüzde 100 kompostlanabilir elyaf da, tişörte esneklik kazandırıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmasına göre çoğu kıyafette kullanılan siyah renk pigmentleri ağır ham petrolden elde ediliyor. Petrolün yanmasıyla ortaya çıkan bu renk pigmentleri, potansiyel olarak kanserojen kabul ediliyor. “Siyah rengi yaratmanın yeni yollarını bulmak bizim için bir sürdürülebilirlik önceliği çünkü geleneksel yaklaşım büyük ölçüde petrolden elde edilen bir pigment olan karbon karasına dayanıyor. Telefonlarımızdan arabalarımıza ve kalemlerimizdeki mürekkebe kadar sahip olduğumuz her siyah şey kuvvetle muhtemel karbon içeriyor.” diyor markanın kurucu ortağı Steve Tidball ve ekliyor: “Amacımız, siyah giysilerin üretilme şeklini yeniden keşfetmekti.”
Tekstil sektöründe son dönemde öne çıkan ekolojik kumaş alternatiflerinden biri olan Lyocell, FSC sertifikalı sürdürülebilir ormanlardan elde edilen odunların odun hamuru haline getirildikten sonra su ve organik çözücülerle selüloz bazlı ipliklere dönüştürülmesiyle ortaya çıkıyor. Tamamen kapalı bir döngüde üretilen Lyocell, su, enerji ve karbon ayak izini muadillerine kıyasla yarı yarıya azaltıyor. Aynı zamanda biyolojik olarak tamamen çözünebiliyor. Vollebak’ın belirttiğine göre yalnızca ABD’de yılda 50 milyon ton odun atığı oluşuyor. Şirket bu odun atıklarının yakılarak sera gazı üretimine katkıda bulunulması yerine sürdürülebilir çözümlerle değerlendirilebileceklerini ifade ediyor.
Öte yandan SeaCell ise deniz yosunlarının kurutulmasının ardından toz haline getirilmesiyle oluşuyor. Toz haline getirilen deniz yosunları Lyocell ile işlenerek kumaşa dönüştürülüyor. Ahşap bazlı kumaşının yanı sıra güneş ışınlarına maruz kaldığında solmayan ahşap bazlı renk pigmentleri, hızlı modanın tek kullanımlık giysilerinin aksine Vollebak’ın odunsu tişörtüne dayanıklılık kazandırıyor. 315 gram ağırlığındaki tişörtün üzerindeki siyah renkli ahşap mürekkep, mürekkebe dönüşmeden önce ağaç olarak emdiği karbondioksiti hapsetmeye devam ediyor ve Vollebak’ın açıklamasına göre bunu 100 yıl daha sürdürmeye devam edecek.
Klasik siyah tişörtü sürdürülebilir şekilde üretmenin yollarını arayan Vollebak, daha önce algleri kullanarak giyilen ortamda karbondioksiti emen bir siyah tişört üretmişti. Alg çiftliği bulunan Living Ink adlı biyomateryal şirketi ile iş birliği yapan Vollebak, tişört tasarımlarında bugüne kadar ısırgan otu, yaban mersini, şalgam gibi çeşitli doğal hammadde kaynaklarını kullandı.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görseller: Vollebak, Instagram
