Facebook, sahip olduğu Instagram, Messenger ve WhatsApp gibi mecralarıyla adeta internetin sosyal mecra alanının büyük bir kısmını kaplıyor. Facebook’la dirsek teması kurmadan ailemizle, arkadaşlarımızla iletişim kurmak bir nebze zor. Eğer alternatif yöntemler aramıyorsanız, o veya bu şekilde Facebook’tasınız demektir. Reklamlar da Facebook ürünlerinin ücretsiz kalmasını sağlıyor. Senelerdir söylendiği gibi, bu sayede hizmetlerini herkese ücretsiz olarak sunabiliyorlar. Reklam ve kullanıcı tabanı internet devinin temel çarklarını oluşturuyor. Şirket de haliyle durum farkında ve buna uygun olarak hamleler yapmaya devam ediyor.
Facebook Reklam Ürünleri Başkan Yardımcısı Rob Goldman, tarafından yazılan “Reklamcılık İlkelerimiz” başlıklı yazı, ürünlerin nasıl geliştirildiğine, verinin nasıl kullanıldığına, kullanıcıların kontrol yetkilerine, şeffaflığa, topluluk standartlarına uygunluğa ve her ölçekten işletmeye sağladığı katkıya değiniyor. Mecrayı reklam amaçlı kullananların aşina olabileceği bu ilkeler bir üst düzey yöneticinin kaleminden çıkmasıyla değer kazanıyor.
Facebook, Instagram ve Messenger birçok insanın arkadaş ve aileleriyle iletişim kurmak için kullandığı temel platformlar. Facebook’un da temel hedefi reklam mecrası olarak kullandığı platformlarında kullanıcılarına ilgili ve faydalı reklamlar göstermek. Reklamcılık ekibi, kullanıcıların kendi içerikleriyle uyumlu reklamlar görmesi ve bir denge yakalanabilmesi de mecranın sağlıklı işlemesini sağlıyor. Yayınlanan güncel bir makaleyle birlikte de Facebook’ta reklam vermenin her ölçekte şirketin satışlarını artırmasına, daha fazla çalışan istihdam etmesine ve büyümesine yardımcı olabiliyor. Facebook’un Reklamcılık İlkeleri de sürekli değişen dünyada ve mecralarda herkese yol gösterme amacı taşıyor.
Facebook’un Reklamcılık İlkeleri
- Ürünlerimizi insanı merkeze koyarak geliştiriyoruz.
- Verilerinizi satmıyoruz.
- Gördüğünüz reklamları kontrol edebilirsiniz.
- Reklamcılık, şeffaf olmalı.
- Reklamcılık güvenli ve nazik olmalı; bölücülük ve ayrımcılık yapmamalı.
- Reklamcılık hem büyük, hem de küçük şirketlere güç vermeli.
- Reklamcılığımızı sürekli geliştiriyoruz.
Kullancılarından ücret almayan Facebook, bunu reklamlar sayesinde yapabiliyor. Ancak reklamların, ürün deneyiminin bir vergisi gibi konumlandırılmaması gerektiğini savunuyor. Reklamların da ilgi çekici ve faydalı olması isteniyor. Çünkü kullanıcı ilgisiz veya rahatsız edici reklamlarla karşılaştığında onunla etkileşime de geçmiyor. Haliyle denklemin üç aktörü de kazanmıyor.
İsim, Facebook paylaşımları, e-mail adresi, telefon numarası gibi kişisel bilgileri satmıyor. İnsanların mahremiyetini koruyarak reklam verenlerin de sizinle ilgi alanları gibi konular üzerinden hedefleme yapması sağlanıyor. Facebook, mecraları üzerinde karşılaştığınız reklamları kolayca gizleme opsiyonu sunuyor. Sevmediğiniz bir reklamverenden gelen tüm reklamlar böylece engellenebiliyor.
Facebook, reklam gösterenlerin kim olduğunu, başka reklamlarının olup olmadığını kullanıcılarıyla paylaşmak için şeffaflık konusunda da geliştiriyor. Bu sayede bir Facebook sayfasını ziyaret edince reklamverenin diğer reklamları da görülebilecek. Bu sayede hem şeffaflık artırılacak hem de reklamverenin reklamlarından sorumlu olması sağlanacak. Öte yandan topluluk standartlarında olduğu gibi nefret söylemi, zorbalık, tehdit ve diğer zararlı davranışlara karşı reklamlarda da hoşgörü gösterilmiyor. Hatta konu reklamlar olunca daha da sert bir politika izleniyor.
Yerel ve küçük işletmelerin tıpkı büyük şirketler gibi Facebook’un reklam platformunu kullanabilmesi de şirketin temel ilkeleri arasında. Böylece küçük reklamverenlerin de hedef kitleye ulaşmak, işlerini büyütmek ve istihdam yaratmak için Facebook’tan faydalanabiliyor. Facebook’un son ilkesi ise sürekli olarak iyileştirmeler yapması ve başarılı araçlara yatırım yapması. Teknolojik gelişmeler, kullanıcı alışkanlıkları ve yenilikler de Facebook’un sürekli olarak kabuk değişmesinde öncü oluyor.
Görsel: Facebook, Igor Ovsyannykov CC0, Flickr CC 2.0