Sanatçı ve yiyecek tasarımcısı Marije Vogelzang, insanların yiyeceklerin görselliğiyle olan ilişkisi üzerine araştırmalar yapıyor. Bunu yaparken izlediği yöntem ise sıradan yemek deneyimine sanatsal öğeler eklemek. Bu araştırmalarının parçası olan Volumes adlı seri, yiyeceklere dair normal algılarımızı kesintiye uğratmak ve yeniden düzenlemek amacıyla doğrudan tabağa yerleştirilmiş nesnelerden oluşuyor.
Araştırmalara göre beynimiz, görsel yetimizi ne yediğimizi kaydetmek üzere kullanıyor. Bir bakıma tabağımızdakini gözlerimizle yiyoruz. Vogelzang’ın objeleri ise tabakta gerçekte var olandan daha fazla yiyecek varmış hissi yaratarak, yeme motiflerimizi etki altında bırakmayı hedefliyor. Başka bir deyişle bu objeler, gözleri doyuruyor ve aşırı yeme isteğini önlüyor. Vogelzang’ın hazırladığı çarpıcı renklerdeki prototipler, yiyeceklerle sarılmış taşlardan ve ısıya dayanıklı silikondan yapılmış. Taşlar tabağı daha dolu göstererek yiyeceğin miktarı açısından fiziksel algılarımızla oynuyor. Taşlar ayrıca termal özelliklere de sahip. Örneğin ısıtıldıklarında yan yana durdukları yiyeceklerin sıcaklığını koruyorlar, buzdolabında bekletildikten sonra ise yan yana durdukları yiyecekleri soğuk tutabiliyorlar. Tüm bunların da ötesinde yiyecek diye sunulan objeler şekil, stil ve estetik sunum açısından hoş bir görünüm sağlıyor. Vogelzang’e göre, yiyeceklerin sunumuna daha fazla dikkat ederek akılsız tüketim davranışımızı akıllı bir deneyim haline getirebiliriz.
Görsel: Marije Vogelzang