Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Eski Rüzgar Türbini Kanatları Bisikletler İçin Şık Park Alanlarına Dönüştü

Eski Rüzgar Türbini Kanatları Bisikletler İçin Şık Park Alanlarına Dönüştü

Danimarka'da rüzgar türbini kanatları, kapalı bisiklet park alanı olarak yeniden kullanılıyor.

Temiz enerji üretim yöntemlerinden biri olan rüzgar türbinlerinden, 2050’den önce dünya çapında 43 milyon ton atık orataya çıkacağı tahmin ediliyor. Fosil yakıtlara ucuz ve karbonsuz bir alternatif olan rüzgar türbinleri, yalnızca %85 oranında geri dönüştürülebiliyor veya yeniden kullanılabiliyor. Yaklaşık olarak futbol sahası uzunluğundaki devasa fiberglas kanatlarının parçalanması da son derece zor. Üstelik bu türbinlerin ömrü genellikle 20 ila 25 yıl. Bu yapıları geri dönüştürmek için ideal bir çözüm uygulanabilir hale gelene kadar tirbünlere ikinci bir hayat sunmak en iyi seçenek gibi. Böylece eski turbinler; labirent tarzı oyun alanlarında, inşaatlarda ya da yaya köprülerinin yapımında kullanılabiliyor. Danimarka’nın uyguladığı en dikkat çekici yeniden kullanım yöntemi ise eski türbin kanatlarını bisiklet park alanlarına dönüştürmek oldu.

Uzun zamandır rüzgar enerjisinin savunucusu olan Danimarka hükümeti, kanadı ileri dönüştürme görevini, türbin üreticisi Siemens Gamesa‘ya verdi. Şirket, uzun, kavisli kanatları Aalborg Limanı’nda bisikletleri dış etkilerden elementlerden koruyan açık hava bisiklet barınağına dönüştürdü. 2021 yılında başladıkları bu ileri dönüşüm projesi o kadar beğeniyle karşılandı ki günümüzde de sıkça gündeme geliyor.

Rüzgar türbinleri gerçekten doğa dostu mu?

Siemens Gamesa benzer tasarımlar kurmak için büyük ölçekli bir girişim başlatmayacak. Ancak teknelere, araç gövdelerine ve başka şeylere dönüşülebilen tamamen geri dönüştürülebilir yeni kanatlar üreterek piyasaya sürdü.

Rüzgar türbinlerinin ne kadar temiz olduğu günümüzde oldukça tartışmalı hale geldi. Uçan hayvanlar (kuşlar, yarasalar) başta olmak üzere yaban hayatı üzerinde olumsuz etkileri olduğu gün yüzüne çıkan türbinler; inşa edildikleri bölgelerde başka olumsuzluklara da yol açabiliyor. Gürültü ve görüntü kirliliğiyle hem insanlara hem yabani hayvanlara zarar vermesi, tarım arazilerini olumsuz etkilemesi, RES (rüzgar enerji santrali) projeleri için yapılan inşaat faaliyetlerinin toprak erozyonuna ve zeminin bozulmasına neden olabilmesi gibi etkiler ilk sıralarda sayılıyor. Türkiye gibi doğru ve planlama ve uygulama yapılmayan ülkelerde bu olumsuzluklar daha da artıyor ve inşa edildiği bölgede su kirliliğine neden olması, türbinlerinin inşası sırasında ağaçların kesilmesi, toprak yapısının bozulması ve doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesi gibi etkiler de söz konusu olabiliyor. Bu nedenle rüzgar türbinlerinin iyi ve temiz bir tercih olup olmadığı günümüzde oldukça tartışalı hale geldi.

Görsel: Siemens Gamesa, Chris Yelland