Marka kimliğinden ambalaj tasarımlarına kadar hemen her konuda minimalizm ve şeffaflıktan yana olan Kanada merkezli cilt bakım ürünleri markası The Ordinary, yeni açık hava reklam kampanyasıyla da güzellik ve bakım sektöründe hakim olan görsel dile adeta meydan okuyor. Merkezinde kelimelerin ve ustaca bir yaratıcı yazarlığın bulunduğu kampanyada The Ordinary, bir yandan güzellik ve bakım sektörünün kullandığı pazarlama klişelerini sarkastik bir dille ele alırken bir yandan da işin ardındaki ‘gerçek’lerden bahsediyor.
Örneğin ürünlerine havalı isimler vermek yerine, etken maddelerinin adıyla hiç süslemeden piyasaya süren markanın tam da bu konuya gönderme yapan ilanlarından biri şöyle diyor:
“İnsanlar ürünlerimize isimler vermeyişimizi garip buluyorlar. Evet bunu biz de denedik. Fakat kimyagerlerimizin berbat metin yazarları olduğunu anlayınca hyaluronik asitte karar kıldık”
Bir diğeri ise popülaritesi yüksek ünlülerin aşırı rötuşlu fotoğraflarının adeta bir zorunluluk gibi görüldüğü güzellik ürünleri pazarını tatlı tatlı eleştirir nitelikte:
“Bazıları ünlülerle çalışmamızın markamız için iyi olacağını söylüyor. Ancak biz biyokimya diploması olan bir ünlü maalesef bulamadık”
Bizim en hoşumuza gidenlerden biri ise, kozmetik ve güzellik endüstrisindeki “doğallık” ve sözde kimyasal karşıtlığı odaklı pazarlama stratejilerine mizahla gönderme yapan şu ilan oldu:
“Oksijen bir kimyasaldır. Su da öyle. Eğer kimyasalsız ürünler yapmamızı bekliyorsanız sadece boş şişeler satmamız gerekir”
Geçtiğimiz haftalarda Kuzey Amerika ve İngiltere’de görücüye çıkan bu çarpıcı OOH işi, The Ordinary’nin sahiplendiği şeffaflık algısını, ustaca yönetilen bir yaratıcı yazarlık stratejisi ile eyleme döken Uncommon imzası taşıyor.
Görsel: X