Elektrikli araçlara geçiş, ihtiyaç duyulan çevresel hedeflere ulaşmak için gerçekleşmesi gereken pek çok şeyden sadece biri. Bunun yanı sıra mevcut olan otomobillerin bakımıyla ve yeni otomobil üretimiyle ilgili emisyonların da azaltılması gerekiyor. Fiat, Chrysler, Opel, Citroën, Maserati, Peugeot gibi markaların üreticisi olan otomotiv devi Stellantis Stellantis de bu gerçeğin farkında olduğunu, bir Döngüsel Ekonomi Merkezi (Circular Economy Hub ya da CE Hub) inşa ederek ortaya koydu. Bu, şirketin Yeniden Üretim, Onarım, Yeniden Kullanım ve Geri Dönüşüm (Reman, Repair, Reuse, Recycle) anlamına gelen “4R” stratejisi aracılığıyla şirketin döngüsel bir ekonomiye geçiş planında attığı büyük bir adım.
Stellantis’in Mirafiori Kompleksi’nde yer alan SUSTAINera Döngüsel Ekonomi Merkezi, eklenecek ek faaliyetlerle birlikte motor, şanzıman ve elektrikli akünün yeniden üretimi, araç yenileme ve söküm işlemleriyle hizmete başlıyor. 40 milyon Euro yatırımla kurulan merkez, 2025 yılına kadar 550 kişiye istihdam sağlamayı hedefliyor. 73.000 metrekarelik son teknolojiye sahip tesis, Mirafiori Kompleksi’nde sürdürülebilir üretim ve tüketim yaklaşımını uygulayacak şekilde yeniden tasarlanmış bölümlerden oluşuyor.
Döngüsel Ekonomi işi, Stellantis’in 2038 yılına kadar sıfır karbonlu bir şirket olma hedefinde önemli bir rol oynuyor. Stellantis Döngüsel Ekonomi İş Kolu, Dare Forward 2030 stratejik planında açıklanan 7 büyüyen iş kolundan biri ve 2030 yılına kadar bu iş kolundan 2 milyar Euro’nun üzerinde gelir elde etmeyi hedefliyor.
SUSTAINera Döngüsel Ekonomi Merkezi nasıl çalışacak?
SUSTAINera Döngüsel Ekonomi Merkezi’nin iki temel hedefi var; hem parçaların hem de araçların ömrünü maksimuma çıkarmak ve kullanım ömrü sonunda gerçekten geri dönüştürülmelerini sağlamak. Peki şirket bunu nasıl yapmayı planlıyor? Süreçleri, içlerinde barındırdıkları R’ler üzerinden açıklamışlar:
Her şeyin temelinde, Yeniden Üretim (reman) olacak. Motorlar, şanzımanlar ve elektrikli otomobil aküleri gibi kullanılmış, aşınmış veya arızalı bileşenler, kaliteden ödün vermeden orijinal OEM spesifikasyonlarına göre sökülecek, temizlenecek ve yeniden oluşturulacak. Stellantis, tesisin 2025 yılına kadar 50.000’den fazla, 2030 yılına kadar ise 150.000’den fazla parçayla ilgilenmesini bekliyor.
Bunun için tesisin bir Ayıklama Merkezine (reman, recycle) de ihtiyacı var. Şirkete göre, 2025 yılına kadar yaklaşık 2,5 milyon aşınmış parçanın geri dönüşüm, yeniden kullanım veya yeniden üretim için sınıflandırılması gerekecek ve bu rakamın 2030 yılına kadar 8 milyon adede çıkması gerekecek.
Araç Yenileme (repair, reman, reuse) sürecine bakalım. Araçlar yeni, yeniden üretilmiş veya kullanılmış parçalar kullanılarak estetik ve mekanik olarak onarılacak ve daha sonra Stellantis’in üretici sertifikalı ikinci el araç programı olan SPOTiCAR ve Stellantis &You, Satış ve Servis ağı aracılığıyla yeniden satışa sunulacak.
Araç Sökümü (recycle, reman ve reuse) sürecinin açıklaması ise şöyle: Yaşam döngülerinin sonunda araçlar, yeniden üretilecek, yeniden kullanılacak veya geri dönüşüm malzemesi olarak kullanılacak parçalar için değerli bir kaynak haline geliyor. Spesifik olarak, Döngüsel Ekonomi Merkezi tarafından yönetilen kullanılmış OEM parçalar, SUSTAINera’nın ‘Yeniden Kullanım’ hedefine kaynak sağlamak için şirketin iş ortağı B-Parts tarafından sağlanan stokla entegre edilecek.
Kabaca özetlemek gerekirse; Şirket araçları yeni, yeniden üretilmiş veya kullanılmış parçalar kullanılarak onaracak, yenileyecek ve ardından şirketin sertifikalı ikinci el araç bölümü SPOTiCAR aracılığıyla küresel filoya geri koyacak. Bu, otomobilleri yolda daha uzun süre tutacak, bu da mil başına emisyonlarının bir dizi yeni otomobile göre daha düşük olacağı anlamına geliyor.
Ancak tüm otomobillerin onarılması mümkün olmayacak elbette. O noktaya gelindiğinde araçlar hem hammadde açısından hem de hala iyi durumda olan parçalar açısından oldukça değerli olabiliyor. Bu nedenle, kalanlardan en iyi verimi alabilmek için aracın sökülmesi ve parçaların yukarıdaki programlardan geçirilmesi gerekecek.