Belçika’yı iklim değişikliğine dayanıklı, yeşil ve mavi açısından zengin, sosyal etkileşimi yüksek kentlere kavuşturacak Bahçe sokaklar projesi, tüm dünya için örnek bir çalışmaydı. Bu proje, kentleri daha yeşil yapmak için hâlâ geç olmadığını ve yaratıcı projelerle bunun sağlanabileceğini gösteriyordu. Bu defa da benzer bir misyona sahip Green Shades projesine yakından bakacağız.
İzmir, Liverpool ve Valladolid’de Green Shades çalışmaları yapılmış
Green Shades, şehirlerde bitkisel tentelerin kurulması için başlatılmış bir proje. Kentsel çevre düzenlemesi için yeni olanaklar yelpazesi açmasıyla, germe yapılarla iklim kontrolünü geliştiren ilk sistem olmasıyla önem taşıyor. Amacı iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak, hava kalitesini ve su yönetimini iyileştirmek ve aynı zamanda şehrin sürdürülebilirliğini artırmak. Proje 2020 yılında sona ermiş. Projenin uygulayacılarından SingularGreen; Liverpool, İzmir ve Valladolid şehirlerinde bu projeye yönelik farklı çalışmaların hayata geçirildiğini belirtmiş. Ancak bu şehirler özelinde başka bir detaya yer verilmemiş. Fotoğraflarda, Valladolid’deki (İspanya) kurulumlar görülüyor.
Doğada vegetal canopy/bitkisel kanopi/bitkisel gölgelik, bir ormandaki veya ekosistemdeki en üst bitki örtüsü katmanı anlamına geliyor. İç içe geçmiş yoğun bir dal ve yaprak örtüsü sayesinde oluşan ferahlatıcı gölgeler özellikle yaz sıcaklarında yabani hayvanlar için hayati önem taşıyor. Onlar için yaşam alanı ve barınak sağlarken diğer yandan da sıcaklığı, nemi ve ışığı düzenleyerek orman genelinde çok önemli bir rol oynuyor. Singular Green, kentsel sürdürülebilirlik projesi Green Shades ile bu doğal ferahlığı şehirlerin kalbine taşımayı hedeflemiş.
Bitkisel kanopiler kentin peyzajına yaşam, renk ve çevre dostu özellikler katıyor
Green Shades, çevredeki binalara tutturularak gerilmiş açık tentelerden oluşuyor. Bu tenteler çeşitli bitki türleri ile süslenerek kentsel çevre düzenlemesine yeni bir boyut kazandırılıyor. Ormanların doğal sık gölgelerini taklit eden bu yeşil tenteler sayesinde kent sakinleri beton ormanına bir mola vermiş oluyor. Bu insan yapımı bitkisel kanopiler, kentsel peyzaja yaşam, renk ve çevre dostu olma özelliği katıyor.
Bitkisel kanopilerin sulanması da, sürdürülebilirlik prensiplerine göre gerçekleştiriliyor. Hidroponik (toprak kullanmadan su içinde mineral besin çözümleri kullanarak bitki yetiştirme yöntemi) yaklaşımla kurulan sulama sistemi, suyun verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayarak bitkilere doğru miktarda su ulaştırıyor. Sistem, su kaynağını ve drenajı sorunsuz bir şekilde entegre ederek atıkları en aza indiren kapalı bir döngü oluşturuyor. Kanopinin içine stratejik olarak yerleştirilmiş sulama borusu, suyu en yüksek tarafa iletiyor. Su aşağı akarken, tüm alt tabakayı nazikçe ıslatıyor ve her bitkiye hidrasyon sağlıyor.
Bitkisel kanopilerin gizli bir süper gücü var, o da şehri serinletmek! Kentsel alanlar ısıyı emip tuttukça, çevredeki kırsal alanlara göre önemli ölçüde daha sıcak hale geldiler. Tentedeki sistem sayesinde oluşan Evapotranspirasyon (terleme ve buharlaşma) sayesinde bu yapılar kent sakinleri için doğal klima görevi görüyor. Evapotranspirasyon (terleme ve buharlaşma), bitkiler tarafından suyun atmosfere aktarılması süreci. Tentelerin sağladığı gölge ile birleşen bu transfer, şehirdeki genel sıcaklığı düşürerek şehri daha konforlu ve sürdürülebilir bir yaşam ortamı haline getiriyor. Bitkisel tenteler nitrik oksit (NO), nitrojen dioksit (NO2) ve karbon dioksit (CO2) gibi zararlı gazları emerek hava kalitesini de aktif olarak iyileştiriyor.
Görsel: SingularGreen, Ethical Bliss