Spor markalarının gençlere yönelik etkinlikler yaptığını gerek ülkemizden gerek yurt dışından örneklerle görüyoruz. Özellikle markalar gençleri ve onların konuştuğu tonu yakalamak adına fotoğraf çekimlerini, markalarının seslenişini hedef kitleye göre yapıyorlar. E tabi, gençler partilemeyi seviyor. Kim sevmez zaten, hepimiz Cuma’dan Pazar’a bütün bir gün şeklinde yaşamaya çok tamamız zaten. Gençseniz ya da genç hissediyorsanız hepinizin içinde bir parti canavarı var değil mi? Ama bazen markalar kullandığı dili abartabilir ve akılları başlarına sonra gelebilir. Mesela yakın bir örnek olarak Puma’nın başına gelenler gibi.
Puma’nın Londra’da geçtiğimiz hafta JD Sports’la birlikte düzenlediği bir etkinlik vardı; “House of Hustle”. Bu etkinlik öncesi Puma davetlilere bir Puma ayakkabı kutusunun içerisinde sahte 50 euroluk banknotlar ve eskiz görünümlü kartvizitler yolladı. Kartvizitlerde de “turn on the trap line” yazıyordu yani Türkçe meali “trap hattını aktifleştir”. Trap (Tuzak) İngiliz argosunda uyuşturucu ticareti gerçekleştirme anlamına da geliyor. Gönderilen telefonu açınca da kişiye bir mesaj geliyor ve onu House of Hustle’a partilemeye davet ediyor.
Yo Dostum, Bu Partiye Sadece Davetliler Girebilir
Puma’nın gençleri davet ettiği parti eviyse tipik partici gençlerin bir evi işgal edip parti vermesi gibi olmuş. Yani etraf yıkık dökük bir havada, duvarlarda grafitiler var, yerler kirli falan kurgulanmış. Dövmeciler dövme yapmayı öneriyorlar partide. Yani her şey aslında İngiliz trap gençliğinin hoşuna gidecek şekilde kurgulanmış. Tek sıkıntı bir marka için fazla gerçekçi olması. Eğer bu bir markanın etkinliği değil, gençlerin etkinliği olsaydı o partiyi zaten polis basmıştı.
Puma’nın pazarlama ajansı ve Puma çalışanlarının gözünden kaçan bu aşırı gerçekçi detaylar tabii ki markayı takipleyen kesimin gözünden kaçmıyor. Sosyal hizmetler uzmanı Amber Gilber Coutts bu aşırı gerçekçi detayları ve markanın farkında olmadan aslında gençleri havalı olmayan şeylere teşvik etmesini yanlış buluyor ve markaya Instagram’dan açık mektup yazıp paylaşıyor. Mektubunda özetle gençlerin bu tarz ortamlara markalar tarafından özendirilmesinin yanlış olduğunu söylüyor. Kentin karanlık taraflarını cazip göstermenin havalı olmadığını mektubunda vurgulayan Coutts, genç yaşlarda uyuşturucu kullanımının şiddet, şiddetli yoksunluk ve toplumsal acıyla sonuçlandığını da altını çizerek ekliyor.
Pumaysa bu açık mektup üzerine önce biraz sessizliğini korudu ve ne cevap vereceğini düşündü. Yani daha doğrusu özür dileyeceği aşikardı zaten. Ki diledi de zaten. “trap” ve “trapping” kelimelerinin sahiplenmek için yanlış olduğunu bu kelimeleri aslında koşuşturmak ve çok çalışma olarak kullandıklarını ama sokak dilinde bunun uyuşturucu ile alakalı olduğunun gözlerinden kaçtığını belirttiler. Ayrıca markanın asla uyuşturucuyu güzel ve havalı göstermeye çalışmayacağını da altını çizerek vurguluyorlar. Marka olarak uyuşturucu kullanımı ve satışıyla ve bunlara gençleri özendirmekle bağları olmalarını istemediklerini dile getirip özür açıklamasını sonlandırıyorlar.
İnsanlardan daha çok markaların ne söyleyeceğine dikkat etmeleri gereken bir dönemdeyiz. Biz bir şeyleri övüyoruz diye kimse bizi kolay kolay linç edemez 100 kişilik bir kitleyi etkiliyorsak. Ama internette milyonlar sizin paylaşımlarınızı görüyorsa eylemlerinizin ve sözlerinizin satranç oynarcasına tasarlanması gerekiyor. Ne yazık ki Puma da bunu onlar için biraz üzücü bir şekilde öğrendi. Gerçi 3 saniyelik dikkati olan canlılar olarak artık büyük ihtimalle bu olayı da kısa sürede unutacağız.
Görsel: Mirror