Shazam’da EMEA Director’ı olarak görev yapan Josh Partridge’in sunumu, uygulamaya olan sevgim sebebiyle benim heyecanla beklediğim oturumlardan biriydi.
Akıllı Telefon Etkileşimi üzerine olan sunumda temel olarak Shazam’ın markalarla gerçekleştirdiği kampanya örneklerinden gidildi ve TV reklamlarında tüketiciyle aktif bir ilişki kurmanın önemi üzerine konuşuldu.
Aslında 2001 senesinde kurulan, Nokia telefonlardan dinletilerek şarkının adını mesaj olarak kullanıcıya gönderen bir uygulama olan Shazam asıl patlamasını 2008’de Apple Store ile birlikte yaşamış.
Partridge geldiğinden beri, Türkiye’deki kullanıcı sayısını ikiye katlayan Shazam’ın, iTunes üzerinden satın alınan tüm müziklerin %6’sını oluşturduğunu söylemekte de yarar var.
Partridge’e göre televizyon reklamlarının etkinliğini herkesin kabul etmesiyle birlikte yine de tüketiciyi pasif tarafta tutan ve tam olarak ölçümlenememesi sebebiyle markalara net bir veri vermeyen bir tarafı mevcut.
Reklam kampanyalarının 4 temel fonksiyonunu yaratıcılık, katılım, içgörü ve yeniden yapılandırma olarak özetleyen konuşmacı, kampanya hayata geçtikten sonra önemli olanın iyi kreativiteyle birlikte kampanyanın etkinliğini ve fonksiyonlarını ölçebilmek olduğunu söyledi.
“Günümüzde tüm işlerimizi akıllı telefonlarımızdaki uygulamalar sayesinde gerçekleştiriyoruz. Sabah kalkıyoruz, maillerimizi, sosyal medya hesaplarımızı kontrol ediyoruz, fotoğraflarımızı geziyoruz, bir dakika içerisindeki o kadar fazla içerik tüketiyioruz ki bunları anlamlı bir şekilde analiz edebilmek ve analiz sonuçlarına gore pazarlama kampanyalarını şekillendirmek gittikçe zorlaştı, Ortalama bir insan günde 150 defa ekıllı telefonuna bakıyor. Burada artık çok klişeleşmiş ama hepimiz için hayati nitelikte olan “ Big Data” devreye giriyor.” dedi.
Peki elimizde tüm mecraları birleştirebilen bir araç varken neden bunu yeterince kullanmıyoruz?
- Türkiye’deki akıllı telefon penetrasyonu %40 civarında.
- Amerika’da bu oran %72, İngiltere’de %85 ve Almanya’da ise % 65 civarına çıkıyor.
- %84’ümüz televizyon izlerken aynı zamanda akıllı telefonlarıyla ilgileniyor.
- Tüketicilerin %53’ü izledikleri TV içeriği ile alakalı mobil yollu içerik paylaşıyor,
- %20’lik bir dilim tabletlerinden, %13’ü ise akıllı telefonlarından, televizyonda izledikleri ürünün satın almasını gerçekleştiriyor.
TV reklamcılığında tam olarak ölçemediğimiz tüm verileri aslında akıllı telefon etkileşimi ile birlikte ölçmemiz mümkün.
- Benim reklamımı kim izliyor?
- İzleyicim nerede, ne yapıyor?
- İzleyenler etkileşime geçtiler mi?
- Vermek istediğim mesajı tam olarak iletebildim mi?
- Rakiplerim kimler ve kampanya etkinlikler, ne durumda?
Ve çok daha fazlası.
Akıllı telefonlarımızın mümkün kıldığı imkanlar sayesinde, iletişim kampanyası ve tüketici arsındaki etkileşimi ölçebiliyoruz, elimizdeki verileri içgörülere çeviriyoruz ve bu verilere gore kampanyamızı şekillendirebiliyoruz, kullandığımız medyayı analiz edebiliyor, daha sonraki iletişimlerimiz için -diğer mecralarla karşılaştırarak- doğru mecrayı seçebiliyoruz ve bence en önemlisi tüketiciyi pasif durumdan aktif duruma geçirebiliyoruz.
Son olarak iPhone’un yeni güncellemesi ile birlikte Shazam’ın Siri ile de kullanılabileceğinden bahseden Partridge, soru cevap bölümünden sonra oturumu sonlandırdı.
Partridge’in sunumda paylaştığı ve diğer Shazam kampanyalarını aşağıda bulabilirsiniz.
Görsel Kaynak: Bigumigu