VISA Mobile, Mobilden Sorumlu Yöneticisi Jeremy Nicholds, Kristal Elma’da “Ödeme Sistemleri Vizyonu” isimli konuşmasında temsil ettiği markanın vizyonunu ve bununla ilgili başarılı işlerini anlatıyor. Biz de öğreniyoruz ki; bu gün mobil ödeme kolaylığı sunan, konusunda öncü pek çok işin arkasında aslında VISA’ nın katkısı da büyük.
“Cep telefonlarımızın hayatımızın merkezinde olduğu, günlük hayatımızın onlarsız kısıtlandığı bir dünyada yaşıyoruz” diyor ve bazı istatistikler paylaşıyor bizimle Nicholds: 2015 senesinde dünya çapında 1.4 milyar akıllı telefon satılmış. 2020’de ise bu rakamın 1.8’e ulaşması bekleniyor. Satılan akıllı telefonların %77’sinde “yakın alan iletişimi” özelliği bulunuyor. Yakın alan iletişimini (NFC) bir cihazın diğer bir cihaza kısa mesafede ve temassız olarak veri gönderebilme teknolojisi olarak özetleyebiliriz. Bu da bize tüketicilerin mobil satın alma deneyimlerinde, pratiklik talep ettiğini gösteriyor. Bu konuda markalara düşen görev ise mobil olarak sundukları deneyim ya da ürünü daha kolay satın alınabilir hale getirmek için, teknolojilerini sürekli geliştirmeye devam etmek oluyor.
Bu süreçte ilk adımı mobil operatörler atmış. Bugün Vodafone Cep Cüzdan uygulamasında bildiğiniz gibi VISA kart bilgilerinizi telefonunuzda taşıyabiliyor ve bu uygulama ile ödeme yapabiliyorsunuz. Bunun yanında Android ile olan işbirlikleri sonucu VISA-Bulut Tabanlı Ödemeler ise bugün globalde Türkiye’nin de içinde olduğu 13 pazarda kullanılan bir ödeme çözümü olarak tüketicilere sunuluyor. Partnerlikleri bununla da bitmiyor, “Apple Pay ile pazarda birlikte bulunmaktan çok memnunuz” diyor Nicholds. Apple’ın sunduğu “Touch-to-Pay” mağaza içi ödeme teknolojisi ve bu özelliğin Apple saatlerde de mevcut olması sayesinde tüketiciler farklı mobil cihazlarda VISA kart ödeme çözümlerinden faydalanmış oluyor. Çok yakında Samsung ve Google Android ile de bu çözüm alternatiflerine yenilerini ekleyeceklerini belirtiyor.
Markaların mobil satın alma deneyimlerini sunarken sadece akıllı iletişim cihazlarıyla kendilerinini kısıtlamamalarını, gelecekte daha da yaygınlaşması beklenen “şeylerin interneti” alanında da fikir geliştirmelerini tavsiye ediyor. Kendilerinin bu alandaki çözümlerine örnek vermek gerekirse; Amazon’un Tide deterjan düğmesi uygulamasının da ödemesi VISA kart aracılığıyla yapılıyor. Nicholds, dinleyicilerine aşağıdaki resmi gösteriyor ve bir ödeme noktası yokmuş gibi görünen bu yerde ödeme yapıp bu hizmeti almak isteyebileceğimizi ve bahsettiği çözümlerle bunun mümkün olabileceğini söylüyor.
Giderek artan mobil işlemler sonucu, tüketicilerin mobil satın alma deneyimlerini en kesintisiz, en pratik şekilde tamamlamak ihtiyacından yola çıkarak, bu deneyimi kolaylaştırmayı kendilerine vizyon edindiklerini belirten Jeremy Nichols, bu vizyonu gerçekleştirmede en önemli unsurun markaya duyulan güven olduğunu belirtiyor. VISA, güven duygusunu yaptıkları tüm işlerin merkezinde tutuyor çünkü tüketicilerin temassız, kartsız ödeme işlemlerinden faydalanmayı tercih etmesi ve bunun yaygınlaşması ancak kart bilgilerinin güvende olduğuna dair inancının tam olmasına dayanıyor. Mobil ödeme esnasında VISA logosunu gördüklerinde tüketiciler güvenle işlemine devam ediyor ve bu da markaların VISA’yı çözüm ortağı olarak seçmelerine katkı sağlıyor. Son olarak bu konu hakkında istatistik görmek isterseniz, aşağıdaki grafikler markanın güven anlamında gücünü gösteriyor: