Türkiye’de özellikle nohutlu pilav, adana dürüm, kokoreç, balık-ekmek gibi lezzetlerden tanıdığımız sokak yemeği kültürü, özellikle konser veya maç sonrası seyyar arabalarda satılan köfte ekmek/sucuk ekmekler ile herkesin vazgeçilmezidir. (TEB’in Sokak Ekonomisi videolarına bir göz atın)
Uzakdoğu, Güney Amerika ve Afrika’da özellikle düşük gelirli bölgelerde çok yaygın olan sokak yemeği, her ne kadar çok uzun zamandır batıda varolsa da son senelerde daha hızlı büyüyor. Bizde henüz yerel yönetimlerin, yani belediyelerin konuyla ilgili yönetmeliği olmaması veya gri bölgenin çok olmasından dolayı büyük markaların ilgilenmediği, batıdaki örneklerine rastlayamadığımız yemek kamyonları; Amerika ve Kanada başta olmak üzere, İngiltere, Fransa ve Belçika gibi ülkelerde hızla yaygınlaşıyor. Amerika’da Austin, Los Angeles, Washinton DC ve New York City başta olmak üzere tüm yoğun nüfuslu metropollerde çok tercih edilen yemek kamyonlarında satılan çeşitler asya mutfağından, çin veya hint mutfağına, meksika mutfağına kadar aklınıza gelebilecek her lezzete uzanıyor.
Normalde dondurma, hot-dog veya en fazla hamburger ile bildiğimiz yemek kamyonları artık tamamen organik malzemeyle yapılmış füzyon Lübnan yemekleri veya odun ateşinde D.O.C pizza bile satmaya başlamış durumdalar. Bazı şehirlerde sadece yemek kamyonlarının satış yaptığı pazar yerleri kuruluyor. Sadece bir kamyonla hizmet veren markalar olduğu gibi, 50-60 kamyonluk zincirler kurmuş olanlar, hatta kamyondan mağazacılığa geçiş yapmış olan markalar dahi var.
Bazı büyük şirketler öğlenleri çalışanlarına kolaylık ve değişiklik olması için her haftanın belirli günü yemek kamyonu günü ilan edip, otoparkına 5-6 değişik konseptte yemek kamyonu çağırıyor. Eskiden sadece kenar mahallelerde düşük gelirlilere hızlı yemek servisi veren yemek kamyonları artık sosyetik düğünlere bile davet ediliyor.
Talepten görüldüğü kadarı ile 2014 yılı sadece tüketiciler için değil girişimciler için de yemek kamyonlarının yılı olacak gibi gözüküyor.