Geçtiğimiz hafta iki internet devi, Google ve Facebook, sayfalarındaki yalan haber veren siteler nedeniyle ABD başkanlık seçimlerini etkilemiş olabileceklerine yönelik eleştirilere maruz kaldılar.
Bu eleştirilerin çıkma sebebini biraz detaylandırmadan önce bir parantez açıp ABD seçim sistemine kısaca değinelim. ABD’de “popular vote” ulusal anlamda tüm eyaletlerden en çok toplam oyu alan aday demek iken electoral college (seçici kurul) tarafından verilen “electoral vote” tamamen başka bir şey. Seçim sisteminin temel mantığı şurada detaylarıyla anlatılmış ama altını çizmek istediğimiz bir cümleyi buraya da alalım: “Teknik olarak sandık başına giden Amerikan halkı tek işi başkan seçmek olan bir meclisin delegelerini seçmiş oluyor. Seçici kurulda her eyalet, 538 üyeli Amerikan Kongresine gönderdiği toplam üye kadar, seçici delege oyuna sahip.” Kısacası, popular sonuçlarla electoral sonuçlar aynı olmak zorunda değil; bir aday halkın oyunu aldığı halde seçici kuruldan çıkmayabilir.
Burada parantezi kapatıp, Google konusuna dönelim zira Google’a gelen eleştiriler bu iki farklı sonucun yanlış aktarımıyla ilgili.
Seçimin hemen ertesinde sonuçları öğrenmek için Google’a girdiğinizde ilgili sonuçlarda Donald Trump ve Hillary Clinton’ın fotoğraflarıyla beraber Trump’ın hem popular hem de electoral oylarda önde gittiğine dair bir sonuç görülebiliyordu.
Bu haber 70news isimli Trump bağlantılı bir siteye gidiyordu. Ve bu site oy sayımı bitmemişken ana sayfadan Trump’ı kazanan ilan ediyordu. Sosyal medyada 70News tarafından verilen sonuçlar giderek yayıldı.
Oysa bu rakamların kaynağı da yine güvenilir olmayan bir tweetti. Hatta Makedonya’daki bir grup ergen gencin başının altından çıktığı bile söyleniyordu. Ancak bu rakamlar aslında doğruyu yansıtmıyordu zira 2016 seçimlerinin kazananı Trump olmakla birlikte popular oyların kazananı gerçekte Trump değil; Clinton’du.
Final #Election2016 Results By Numbers:-
#PopularVote
#electoralvotes pic.twitter.com/uKZevQvPfK
— Michael (@Koxinga8) 12 November 2016
Bu yanlış ve taraflı haberin oylar hala sayılırken yayılmış olması seçim sonuçlarını etkilemiş midir ya da nasıl etkilemiştir bilinmez, 70news gibi güvenilir olmayan bir sitenin Google haber kaynakları arasında neden yer aldığı da bir muamma… Ancak, bundan önce daha önemsiz boyutlarda yaşanan bu yalan haber krizleri seçimle birlikte ciddiyet kazanınca Google için de son damla oldu ve tüzüğünde yenilemeye gitti. Normalde arama sonuçlarından site kaldırmayı tercih etmeyen Google bundan böyle yanlış haber veren siteleri cezalandırmaya kararlı. Bu doğrultuda artık bu tarz uydurma haberler yapan siteler Google reklamlarında yer alamayacak.
Google tarafından yapılan açıklamadan birkaç saat sonra bu minvalde bir açıklama da yanlış haberler ve komplo teorilerinin (Papa’nın Trump’ı desteklemesi, Clinton’un sapkın bir ağın kraliçesi olması gibi…) yayılmasına önayak olarak seçim sonuçlarını etkilediği gerekçesiyle çok benzer eleştiriler alan Facebook’tan geldi. Onlar da tıpkı Google gibi asparagas haber sitelerini reklam ağlarından yasaklayacaklarını duyurdu. Mark Zuckerberg’in “Facebook’un seçim sonuçlarını etkilemiş olması fikri delice” açıklamalarına rağmen bu kararın gelmesi elbette ki önemli bir gelişme.
Tabii bu kararlar teoride güzel olmakla birlikte pratikteki sonuçlarının nasıl olacağı henüz öngörülemiyor. Zira yalan veya uydurma haberin nasıl belirleneceğine ilişkin bir açıklama henüz yok. Dolayısıyla, bilindik bir haber platformu (mesela Fox) üzerindeki bir haberin “yalan” olarak tanımlanabilmesi pekala mümkün. Böyle “hatalı” bir tanımlama sonucunda kaybedilecek milyonlarca dolarlık reklam anlaşmaları da bu kararın pratikte nasıl tarafsız ve doğru şekilde uygulanacağı hakkında soru işareti uyandırıyor.
Görsel: Washington Post, Politifact, Donald Trump zafer konuşması