Google’ın sürücüsüz otomobil projesi olarak doğan Waymo’nun CEO’su John Krafcik, SXSW’teki oturumda Vice News’ten Evan McMorris-Santoro’nin sorularını yanıtladı. Hiçbir sürücü müdahalesine ihtiyaç duymadan kendi kendine giden Waymo, geçtiğimiz yıl Phoenix’te trafiğe çıkmaya başlamıştı. Web Summit’te Krafcik’i dinlerken artık bu teknolojinin hazır olduğunu ve insanların hayatını değiştirmeye başladıklarının lansmanını yapmıştı. SXSW 2018’de Waymo’nun hedeflerinden bahsetti.
Waymo’nun önceliği araç paylaşım servisi
Otomobil dünyanın en büyük sorunlarından birisi hane başına birden fazla araç düşmesi. Bu durum hem park yeri sorunu hem atıl kaynak hem de çevre kirliliği yaratıyor. Trafikte geçen süre, araç içinde sadece sürücünün olması gibi gerçekler de otomobillerin günümüzdeki çıkmazını yansıtıyor. Waymo, birinci önceliği olarak araç paylaşım hizmeti verecek. Böylece hem daha fazla kişiye hizmet verecek hem de garajda bekleyerek zaman kaybetmeyecek.
2009’da Google altında doğan Waymo, Alphabet oluşumuyla birlikte çatı altındaki markalardan birine dönüşmüştü. O zamanlar her şey emekleme dönemindeydi. 2015 yılında, projenin sevimli görünüşlü il aracı Austin, Teksas’ta trafiğe çıkmış ve görme engelli bir yolcuyu A noktasından B noktasına sorunsuz bir şekilde götürmüştü.
2017 yılında ise proje bir adım daha ileri sıçradı. Fiat Chrysler ile yaptığı iş birliğiyle aracını yenilemiş ve test sürüşlerine başlamıştı. Bu kez bir filo hazırlamış ve trafiğe çıkmıştı. Her yaştan ve demografiden aldığı yolcularını tıpkı Uber Pool, Lyft Line gibi yol paylaşım uygulaması olarak hedeflerine ulaştırdı. Pilot bölge olarak seçilen Phoenix, Arizona’da Waymo kullanılmaya ve kendini iyileştirmeye devam ediyor. John Krafcik’in en çok hoşuna giden detaylardan birisi ise yolcuların kendilerini rahat ve güvende hissetmeleriyle uykuya dalmaları.
Bu iki video arasında geçen 2,5 yıl içerisinde Waymo’nun teknolojisi katlanarak gelişmiş. Phoenix’teki hizmet ile beraber Fiat Crysler’dan yüzlerce araç almışlar. Gelecek dönemde ise bunu binlerle ifade etmek istiyorlar. Proje ikinci pilot bölge olarak Michigan’ı seçmişler. Bu bölgenin soğuk iklimi, sürekli olarak kar veya buz olması da projenin önündeki en büyük meydan okumaymış. Phoenix gibi geç şehirleşmiş sıcak iklimli bir bölgede işlerin çok daha kolay olduğunu itiraf etti. Kar ve buz, araç için yeni bir faktör olduğu için yeni versiyonunda bunu da öğrenmesi ve başa çıkması öğrenmesi sağlanacak. Öte yandan sıcak havanın kolaylığıyla ilk baştan sıcak iklimli ABD şehirlerinde daha hayata geçişinin daha hızlı olacağını paylaştı.
John Krafcik, yol paylaşım modelini oturttuktan sonra sıradaki hedeflerinin TIR ve kamyon segmenti olacağını ondan sonra kişisel araçlara yönelebileceklerini söyledi. 2028 yılında sürücüsüz araçları nerede gördüğü sorusuna ise, Waymo’nun o yılda herkesi evinden alıp havalimanına götürecek yeteneğe sahip olacağından adı gibi emin olduğunu.
Görsel: Bigumigu