Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Taşkent Metrosundaki Fotoğraf Yasağı Kalkınca Gün Yüzüne Çıkan Eserler

Taşkent Metrosundaki Fotoğraf Yasağı Kalkınca Gün Yüzüne Çıkan Eserler

Taşkent metrosundaki fotoğraf yasağının kalkmasının ardından Amos Chapple, metro hattının içindeki eserleri ve süslemeleri fotoğrafladı.

Özbekistan’ın başkentinde yer alan Taşkent metrosu, Sovyetler Birliği’nde inşa edilen yedinci metro olarak 1977 yılında açılmış. Üç hattan oluşan metro ağı, 36,2 kilometre uzunlukta ve 29 istasyona sahip. Eski Sovyet metrolarının çoğu gibi çok derin olan metro ağının istasyonları oldukça gösterişli yapıtlarla süslenmiş. Taşkent’e giden pek çok gezginin ve turist metrodaki güvenlik önlemlerine şahit olmuştur. Hükümetin uyguladığı milli güvenlik önlemlerinden girişte çantanız sıkı bir şekilde kontrol ediliyor. Aynı nedenden metroda fotoğraf çekmek de yasak. Her istasyonda silahlı bir polis bulunur ve fotoğraf çektiğinizi fark ederlerse gelip sert bir şekilde uyarır. En azından şimdiye kadar durum böyleydi. Kimilerini gizli gizli fotoğraf çekmeye kışkırtan fotoğraf yasağı bu yaz kalktı.

Taşkent Metrosundaki Fotoğraf Yasağı Kalkınca Gün Yüzüne Çıkan Eserler

Nükleer saldırı durumunda sığınak olmak üzere inşa edildi

Taşkent metrosunun ikinci işlevi, halk için nükleer bombaya karşı bir sığınak vazifesi görmek. Hükümetin hassasiyeti de buradan kaynaklanıyordu. Nükleer saldırı tehditinin ortadan kalktığı gerekçesiyle yasak Haziran 2018 itibarıyla kaldırılmış. ABD Kongresi tarafından desteklenen radyo yayımı ve iletişim kurumu RFE/RL’in (Özgür Avrupa Radyosu) fotoğrafçısı Amos Chapple, yasağın ardından Taşkent metrosunu ziyaret etmiş. Çektiği fotoğraflarla Orta Asya’nın bu en eski metrosundaki sanatı, mimariyi ve nükleer patlamaya karşı koruma sistemini ortaya koymuş.

Taşkent metrosunun güzelliğini dünya ile paylaşan fotoğrafçı Amos Chapple‘in çalışmalarını Facebook sayfası ve Instagram’ı üzerinden takip edebilirsiniz.

Taşkent Metrosundaki Fotoğraf Yasağı Kalkınca Gün Yüzüne Çıkan Eserler

Kozmonotlar istasyonu, kozmonotların portreleriyle bezenmiş. Portrelerin fonunda siyahtan maviye geçiş yapan renklerle atmosferin görünümü tasvir edilmek istenmiş.

Uzaya çıkan ilk kadın olan Valentina Vladimirovna Tereşkova, emekli bir Sovyet kozmonotu ve siyasetçi. Kozmonotlar istasyonunda portresine yer verilerek ölümsüzleştirilen isimlerden biri.

Taşkent Metrosundaki Fotoğraf Yasağı Kalkınca Gün Yüzüne Çıkan Eserler

Metro girişindeki vezne.

Pakhtakor istasyonunda, pamuk kozalaklarını tasvir eden bir mozaik. Özbekistan’ın dünyanın önde gelen pamuk üreticilerinden biri olduğunu da ekleyelim.

İki durağı birbirine bağlayan parlak bir koridor süslemesi.

Seramik bir mural.

Alisher Navoi istasyonunda Cami mimarisini andıran kubbeler.


Yine Alisher Navoi istasyonundan süslemeler.

Taşkent’in kuruluşunu ve 2.200 yıllık geçmişini kutlayan bir mural.


Taşkent sakinleri.

Sovyet Özbek şair, yazar ve edebiyat çevirmeni Gafur Gulam’ın adını taşıyan istasyondan bir kare. Aleksandr Puşkin, Vladimir Mayakovski ve William Shakespeare gibi önemli yazarlardan çeviriler yapan Gulam aynı zamanda 20. yüzyılın en etkili Özbek yazarlarından biri olarak biliniyor, 1946’da Devlet Stalin Ödülü’nü almış. 1963’te ise Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Ulusal Şairi olmuş.

Yine metrodaki duvar süslemelerinden biri.

Taşkent Metrosundaki Fotoğraf Yasağı Kalkınca Gün Yüzüne Çıkan Eserler

Amir Temur Meydanı istasyonundan bir süsleme.

Ming O’rik istasyonunda gece geç saatlerde çekilmiş bir kare. Metro trenleri sabah 5.00’dan gece yarısına kadar çalışıyor.

Pakhtakor istasyonundan bir kare.

Özbek şair Oĭbek’in adını taşıyan istasyondan onun şiirini betimleyen bir rölyef.

Metro istasyonlarının çoğu mütevazi girişlere sahip. Dolayısıyla göz kamaştıran mimari hakkında hiçbir ipucu vermiyorlar.

Özbekistan’a yönelik bir nükleer saldırı tehdidi ortadan kalkarken, dünyada hortlayan terör tehdidi metroda şuna benzer uyarıların yer almasına yol açmış: “Farkındalık modern çağın bir gereği!”

 

Taşkent Metrosundaki Fotoğraf Yasağı Kalkınca Gün Yüzüne Çıkan Eserler

Bu çelik levha, nükleer saldırı durumunda askerlerin ve sivillerin kitleyip ardına sığınabileceği bir patlama kapısı olarak tasarlanmış.

Fotoğraflar, Amos Chapple‘in izniyle kullanılmıştır.
Manşet görseli düzenlenmiştir.