“İstenmeyen tüyler” ile süslenmiş iç çamaşırı, sporla diyetle kurtulmaya çalıştığımız “balkonlarımız”, basenlerimiz, kuru cildimiz sonunda bir işe yaramış ve Dax’e bu koleksiyonu hazırlarken ilham olmuş.
Koleksiyonda, utandığımız, yokmuş gibi davrandığımız, saklayıp kusur saydığımız her türlü fiziksel özellik, önümüze giysi olarak çıkıyor ve gerçeklerden daha fazla kaçmayıp, “utanmayın!” dercesine onları kabullenmemiz için teşvik ediyor. Çünkü koleksiyon parçalarından en azından birine hemen hepimiz sahibiz.
Dax, vücudumuzda sahip olduğumuz bu kıl, tüy, selülit gibi kusurları, birer süs olarak görebileceğimizi söylüyor ve vücudumuz “onlar”sız daha güzel değil, neden doğamızda olan bu özellikleri saklamaya çalışıyoruz diyor.
Ten rengi, çıplak insan vücudunu andıran koleksiyonla, fiziksel kusurlarımızdan yıllardır hor görülmeleri sebebiyle özür dilemiş sanki.
Kalın belli süveter, selülitli pantolon, bira göbekli bluz bu yerleşik tabuları yıkmasa bile, en azından kusur kabul ettiğimiz parçalarımızı kabullenmemize yardımcı olabilir.
Proje Künyesi;
Konsept ve tasarım: Debora Dax, Design Academy Eindhoven, Man and Communication, 2014
Fotoğraflar: Jose Pasmans
Modeller: Cleo Kerkhof ve Hannah Hurtz