SXSW Interactive'de ilk gün girdiğim son oturum Why happiness is the new currency adını taşıyordu. Oturumda Path'in kurucusu Dave Morin, Formspring'in kurucusu Ade Olonoh ve Kiip'in kurucusu Brian Wong sohbet ettiler. Sohbeti yöneten Brian'ın enerjisi oldukça yüksekti ama tüm konuşmaya Dave damga vurdu dersem sanırım abartmış olmam.

Öncelikle üç ürünü, Path'i, Formspring'i ve Kiip'i kısaca mutluluk kavramı üzerinden ele aldı konuşmacılar. Path, bildiğiniz gibi 150 arkadaştan fazlasını ekleyemediğiniz ve mobilde çalışmak üzere tasarlanmış bir sosyal ağ. Path'i ben sadece 5 arkadaşımla kullanıyorum örneğin ve oradan paylaştığım şeyler de diğer sosyal ağlardan paylaştıklarımdan daha samimi oluyor. İşte bu samimiyet de Path'i kullanma motivasyonunun temeline mutluluğu yerleştiriyor.

Path'in şu anda kullanıcı sayısını patlatan yeni versiyonunun en önemli özelliklerinden birisi, "seen" özelliği. Bir paylaşımda bulunduğunuzda başka birisi bu paylaşımı görürse, ekstra bir eylemde bulunmasına gerek kalmadan sizin akışınızda o paylaşım üzerinde "bu kişiler gördü" diye işaretlenebiliyor. Ayrıca gördüğümüz bir paylaşıma anında 5 reaksiyondan birini de gösterebiliyoruz: gülümseme, sırıtık göz kırpma, şaşırma, beğenmeme ve kalp. Bu ifadeler seçilirken çok ciddi araştırmalar yapılmış ve insan yüzünün ifade edebildiği 7 temel duyguya ulaşılmış. Asabiyet ve panik duyguları grafik olarak ifade edilmeyip 5 ifadenin Path'e girilmesine karar verilmiş. Geçtiğimiz günlerde bu özellik sayesinde Path içerisinde 1.000.000.000 interaksiyonun geçildiği de konuşmada paylaşıldı.

Path'in ilk sürümünün başarılı olmayışını da çok net aktardı Dave; ilk sürümde bir çok sekme bulunan uygulama, yeni versiyonda tek bir ana ekrana dönüştürülmüş. Kullanıcının mobilde kesinlikle uygulama içinde sekmelerle vakit kaybet istemediğini çözmüşler. Ayrıca mevcut Path'in bu kadar iyi bir kullanıcı arabirimine sahip olmasının nedeni de konuşmada ortaya çıktı, Path ekibinin yarısı Apple'da çalışmış kişilermiş daha önce. Hatta ekipte Pixar'dan elemanlar da varmış ve paylaşım düğmesinin o muhteşem animasyonu gibi bazı ufak animasyonlar hep bu ekibin yetenekleri sayesinde bu kadar dikkat çekici olmuşlar.

Bu arada dün lansmanı yapılan yeni bir işbirliği de var Path için çok önemli olan: Nike+ verisinin Path üzerinden paylaşılabilmesi. Bu hem kullanıcı için önemli bir entegrasyon, hem de Path için kullanıcıyı rahatsız etmeyecek çok başarılı bir gelir modeli.

Özetlemek gerekirse; Path psikolojik olarak 150'den fazla kişiyle gerçek bir ilişki kuramayacağımız gerçeğinden yola çıkan bir ağ olarak paylaşımlarımız ve başkalarının paylaşımlarına verdiğimiz reaksiyon üzerinden bir mutluluk değeri tanımlayarak başarıya ulaşıyor. Mutluluk değeri, şirketin en çok önem verdiği tanımlı değerlerinden birisi. Gerçek yakınlarımızın gerçek duygularını paylaşmak bizi mutlu ediyor.

Oturumda Formspring kurucusu Ade de insanların kendilerine bir soru yöneltilmesinin nasıl onları mutlu ettiğini anlattı. Ayrıca, onlar da arabirimlerini güncelledikten sonra başarılarını arttırmışlar. Formspring'in mutlulukla ilgili bu panelde yer almasının bir sebebi de, siteye ekledikleri "smiled at" özelliği. Kullananlar zaten biliyordur, bu  özellikte kayıtlı kullanıcılar bazı yanıtlara gülümseyebiliyor ve bu gülümsemeler takip edilebiliyor. Bunun bir beğeni değil de sadece gülümsemek olarak konumlandırılması, sizi mutlu eden bir yanıta vereceğiniz tepki olarak tanımlanmasına sebep oluyor.

Bigumigu'da daha önce anlattığımız Kiip'in güzelliği de, zaten oynadığınız oyunlarla reklamverenleri, sizi rahatsız etmeyecek şekilde bir araya getirmesi. Siz bir oyunda seviye atladıkça ya da rekor kırdıkça, o oyunla Kiip üzerinden anlaşmış markalardan gerçek ödüller kazanıyorsunuz. Sanırım bunun mutlulukla ilişkisini ayrıca açıklamama gerek yok 🙂

Oturum bitmeden önce Brian, hep dedikodu olarak geçen Google Head-up Display teknolojisinin gerçekten de önümüzdeki yıl hayatımızda olacağını söyleyince Dave bunun kendisini rahatsız etmediğini, tersine hayatını kolaylaştıracağını düşündüğünü söyledi. Ade de bu noktada masaüstünden mobile geçişi daha iyi anlatmak adına bizim Social Media Week sunumumuzun girişinde aktardığımız Dial-up kavramını hatırlattı. Mobil cihazların aslında basit açıklamayla çok fazla algılayıcısı olan masaüstü bilgisayarlar olduğuna değinen konuşmacılar, mutlu bir ürün yaratmanın ilk şartının mutlu bir kurum kültürü olduğunun da altını çizdiler.

  Yalçın ve Ömer'in Teksas SXSWi’de canlı canlı izlediği
  ve kaleme aldığı tüm oturumları okumak için tık tık.