Clay Johnson, Obama’nın 2008 seçim kampanyasının dijital ayağını yürüten şirketin (Blue State Digital) kurucusu. Şimdilerde de şeffaf devlet konularında çalışıyor ve devletin elindeki verileri halka açması için projeler yürütüyor. Bilgi Diyeti (Information Diet) Johnson’ın son kitabı. Sunumdan sonra ben de kitabı satın aldım ve kendisine imzalattım.
Clay sunuma ABD’de son 30 yılda obezitenin artışını gösteren bir grafikle başladı. Hepimizin artık malumu olduğu şekilde Amerika’da obezite inanılmaz bir hızla artıyor. Clay’e göre bunun nedeni çok basit, pizza brokoliden daha lezzetli.
Bunun anlamı, hoşumuza giden şeyler sunulduğunda onları tercih etme eğiiimimizin daha yüksek olması. Clay diyor ki, ABD’de Fiduciary Responsibility, yani bir şirketin hissedarlarına para kazandırmasının onun asıl sorumluluğu kanunu olması, gıda endüstrisinin ana problemi. Çünkü bir gıda şirketi insanlara daha çok şekerli yiyecek sunduğunda bu daha çok satış yapmasına sebep oluyorsa doğal olarak ürünleri de bu şekilde üretip sunacak piyasaya. Oysa gıda konusu toplum sağlığını doğrudan ilgilendirdiği için artık bu konuya basit pazar dinamikleriyle yaklaşmamız doğru değil.
Şu anda gıda endüstrisinin tam olarak yaptığı da bu. Biz daha kalorili şeyleri tüketmeye eğilim gösterdikçe onlar da kar ençoklama için basıyor şekeri, basıyor glukozu.
Buraya kadar anlattıklarım genel olarak gelişmiş ülkelerin endüstriyelleşmiş gıda ve beslenme sorunu ile ilgili net çerçevesi. Johnson, bu mantığın aynı şekilde medyada da geçerli olduğunu söylüyor. Medya şirketlerinin tek sorumluluğu para kazanmak. Bunu da reyting yükselterek artırabiliyorlar. Bu yüzden insanlara doğru ve yararlı bilgi değil, onları ekrana kilitleyecek içerikler sunmalarından daha doğal bir şey yok.
Biz doğamız gereği nasıl pizzayı brokoliden daha çok seviyorsak, konu medya olunca da doğru bilgiden çok onaylanmaya, inandığımız şeylerle ilgili kanıtlar görmeye ihtiyaç duyuyoruz. Bunun sonucu olarak da, Associated Press’te şu şekilde çıkan bir haber,
İnternette yüzlerce haber sitesinde kaynak gösterilerek kullanılırken değiştirilip Fox’ta olduğu gibi bu hale getirilebiliyor:
Clay Johnson’ın özellikle altını çizdiği önemli bir konu, sağcı basının, özellikle Fox’un bu kendi kitlesine oynarken gerçekleri çarpıtma hilesinin artık solcu basın tarafından da keşfedilmiş olması. Bu da, her politik görüşteki kişinin sadece kendi görüşünceki medyayı tüketerek kendini doğruladığı bir iklim yaratıyor. MSNBC de Fox da sürekli hedef kitlelerine uygun içerikler üreterek para kazanma derdindeler.
AOL’in içerik stratejisiyle ilgili kural seti de buna iyi bir örnek. Dört maddelik listede editoryal sorumluluk en sonda yer alıyor.
Haber sitelerinin para kazanmak için hedef kitlesini memnun eden içerikler üreten yerler haline gelmesi ABD’de 30 yıl önce politik olarak nispeten daha homojen olan görüş dağılımını da gittikçe kutuplaştırıyor. Eskiden bir çok bölgede cumhuriyetçiler ve demokratlar iç içe geçmişken şimdi bölgeler gittikçe bir taraftaki görüşün ağırlığına kaymaya başlıyor.
Clay Johnson, bilgi obezitesini bu şekilde tanımladıktan sonra sorumlu vatandaşlar olarak bizlerin yapılabilecekleri sıralamaya geçti.
1- Bilinçli içerik tüketimi
İnternette hangi sitede ne kadar vakit geçirdiğimizin farkında olmamız önemli. Bunu kendimiz de takip edebiliriz, üçüncü parti yazılımlarla dönemsel raporlar olarak da görebiliriz. Kişisel bilgi tüketiminin monitör edilmesi ve farkındalığı çok önemli.
2- Zaman planlama
E-posta, sosyal medya, haber siteleri gibi sık kullandığımız alanlarla ilgili kurallar koyarak buraları bu kurallar dahilinde ziyaret etme. Clay’in özellikle söylediği bir şey ilginç geldi; akıllı telefonlarınızı alarm olarak kullanmayın diyor. Sabah telefonla uyandırıldığımızda telefonu elimize alır almaz e-posta ve sosyal medya okumaya başlayarak kaçınılmaz bilgi obezitesi döngüsüne giriyormuşuz.
3- Sorumlu tüketim – parasını vermek
iTunes, Netflix gibi paralı üyelikle çalışan yerlerden içerik almayı tercih etmemizi öneriyor Clay. Çünkü bedava içeriğin bedeli piyasa koşullarıyla ödendiği için bedava olan her bilgi kaynağında bir miktar hedef kitle optimize edilmiş içerik karşımıza çıkacak.
4- Yapımcı olmak
Kendi içeriğinizi üretin diyor Clay. Bu yıl SXSW’in önemli mesajlarından biri olan “yapanlar hareketi” akımının bir parçası olarak içerik üretimine de el atmamızı, her birimizin birer yapımcı olmasını öneriyor. Bununla ilgili bir de belirli plan sunuyor; her sabah herhangi bir kanaldan içerik tüketmeden önce en az 500 kelime yazın diyor. Eğer doğrudan üretimle ilgili bir işteysek de ilk iş olarak ne yapıyorsak onu yapmalıyız diyor. Sabah güne tüketici değil üretici olarak başlamak, o günün tüm ilerleyişini değiştirirmiş.
“Yerel kaynaklardan bilgi almaya önem vermek, kendi çevremizde olup bitenlerle ilgilenmek de önemli. Herkes başkanlık seçimini deli gibi takip eder ama kendi şehrinin belediye meclisindeki encümenleri kimse tanımaz, oysa hayatımızı doğrudan etkileyen neredeyse tüm kararları belediye meclisi alır.”
Clay Johnson’ın Information Diet kitabıyla ilgili daha önce gerçekleştirdiği ve SXSW sunumuna paralel konuları içeren şu konuşmasını da izleyin konu ilginizi çektiyse.