Brezilyalı sanatçı Amanda Lobos, grafik ve ürün tasarımından duvar resimlerine ve kamusal alan yerleştirmelerine uzanan çeşitli alanlarda üretim yapıyor. Rio de Janeiro’da yaşayan sanatçının eserlerinin ortak özellikleri; canlı renkler, göz alıcı desenler ve eşsiz yaratıklar içeriyor olmaları.
Sanatçının en dikkat çekici işlerinden biri, geçtiğimiz yıl Belo Horizonte şehrindeki bir binanın tepesine yerleştirilen “Ventura” adlı büyük ölçekli bir şişme figürdü. Çok sayıda gözü olan her şeyi gören “Ventura”, yüksek binanın köşesine tünemiş kenti gözetliyordu. Sanatçı yaptığı bir açıklamada, “Ventura”yı “fantastik ve gerçek arasındaki ikiliğe mahkum” bir varlık olarak tanımlamıştı. Lobos bu eserde, insanlığın doğayı kontrol etmeye çalışmaktansa doğayla uyum içinde yaşaması gerektiğini öne süren yerli Brezilyalı çevreci ve filozof Ailton Krenak’ın felsefesinden ilham almış.
Sanatçı, çalışmalarının çoğunu kasıtlı olarak yoruma açık bırakılıyor. İzleyicilere iletmek istediklerinin görsel olarak zaten işine gömülü olduğuna inanıyor ve izleyicinin bunu diledikleri gibi yorumlamalarına fırsat vermek için bu yolu izliyor. Konseptlerinde çok gerçekçi veya aşırı ciddi olmayı sevmiyor; yaratıcı sürecin ona verdiği özgürlüğün tadını çıkarıyor.
Sanatçının duvar resimleri yaparken en sevdiği şey, bunların kağıt üzerindeki ilk taslaktan veya 30 santimetrelik bir tuvalden büyük ölçekte hayata geçmesini görmenin yanı sıra, sürecin kendisi. Böylesine büyük bir yüzey üzerinde çalışmak, hataları kucaklamayı ve yeni şekillerde uyum sağlamayı öğretiyor. Her duvar yeni bir öğrenme deneyimi.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Behance profili ve Instagram’ı üzerinden sanatçının diğer çalışmalarını görebilirsiniz.
Görsel: Amanda Lobos
