Alman tasarımcı Goetz Schrader, “Şehrin göbeğine ne yapsam da bu insanlar tatildeymişcesine keyif çatsa” demiş ve bu yerden ayak kesen, havalı portatif balkonları tasarlamış.
Tatil ve tatile dair kavramlar son dönemde hızla farklılaşmaya başladı. Örneğin; oteller yerine Airbnb gibi daha özgün ve özgür tercihlerimiz var artık. Günümüzde tatil kavramının rönesansı yaşanırken bu verimli topraklarda filizlenen yeni fikirlerden biri de şehirde nasıl keyif yaparız konseptli bu balkonlar.
Schrader’in tasarladığı balkonlar; sade aydınlatmalar, satranç tahtaları ve rahat koltukların bir araya getirildiği beyaz ağırlıklı, minimalist dekorasyonu ve çatısız mimarisiyle şehrin ortasında birer keyif abidesi olma iddiasındalar.
Peki Türkiye’de tutar mı? Bence, bunlardan birkaç tane İstanbul kıyı şeridine atsak, kimse tatile matile gitmez, önde kadeh, arkada boğaz manzarasıyla “Akşam Keyfi” konseptli Instagram fotoğraflarımız tatile gerek kalmadan vücut bulur. Bu balkonlar, en kötü, günümüz sitelerinin kanseri, balkonda mangal kavgalarının önüne geçmeye adaylar.
Tasarımda hoşuma gitmeyen tek şey, yukardakileri değil aşağıdakileri ilgilendiriyor. Balkonun üstünde denize karşı kısa bir mola vermek gayet güzel olsa da, aşağıda göreceğimiz, Miyazaki filmlerinden fırlamış gibi görünen uzun metal ayaklar şehrin dokusu içinde çok da estetik durmayabilir.
Görsel; Goetz Schrader, 15Min Vacation