Sanal gerçeklik teknolojisi Samsung Gear VR ve Oculus Rift gibi ürünlerin piyasaya çıkmasıyla birlikte herkesin erişebileceği ve farklı süreçlerle deneyimleyebileceği bir yapıya kavuştu. Hemen hemen her şeyi sanal gerçeklik içerisinde görebiliyorken bu deneyimin de kırılganlık kazandığı ve fark yarattığı alanlar bulunuyor. Çünkü bu teknolojiyi anlamlı kılan gerçek husus; içerik. Başımızı sağa sola çevirerek bir şeyler görmek önemini yitirirken ne gördüğümüz çok daha büyük öneme sahip olacak.
Stadyumdan maçı izlerken büyük keyif alamazken televizyondan izlediğimizde ne olup bittiğini daha rahat kavrıyoruz. Çünkü yayında müsabakadan seçkiler yer alıyor ve en doğru açılar doğru zamanda yayınlanıyor. Sanal gerçeklik de bu anlamda hikaye anlamını zenginleştirebilecek güce sahip.
Dali Müzesi, sanal gerçekliğe uygun içerik üretimi konusunda sınıfın örnek öğrencisi gibi bir çalışmaya imza atıyor. Fransız ressam Jean-François Millet’nin L’Angelus eserinin yadigarı olarak yapılan Dali’nin Archaeological Reminiscence of Millet’s “Angelus” isimli eseri, kocaman bir dünya içerisinde yaratılıyor ve kulelerin içinden tırmanıp gökyüzünün katmanlarını inceleyebiliyoruz.
Resmin içinde 360 derece geziyorken en üst noktaya ulaştığımızda yanımızda Filler eserindeki fillerin yürüdüğünü görüyoruz. Ünlü ressamın zihninin içindeki minik bir kaçamak gibi hissettiren yolculuk Disney and Dali: Architects of the Imagination sergisi kapsamında 12 Haziran’a kadar sergilenecek.
Görsel; Youtube