Web Summit 2020’nin özellikle reklam dünyası için en heyecan verici oturumlarından biri Sir Martin Sorrell’in oturumuydu. Harvard Business Review genel yayın yönetmeni Adi Ignatus’un ev sahipliği yaptığı ve keyifli bir sohbet havasında geçen “Rebuilding an empire” oturumu, Sir Martin Sorrell’in WPP sonrasındaki yolculuğuna ve S4 Capital ile sıfırdan yarattığı ikinci imparatorluğuna değiniyor.
Dünyanın en büyük, reklam ve halka ilişkiler grubu WPP’nin kurucusu olan Sorrell; yönetim kurulu başkanı ve dolayısıyla yönetim kuruluyla olan bir anlaşmazlık sonucunda WPP’den ayrılıyor. “Yönetime kimi seçtiğinize dikkat edin.” diyor gülümseyerek. Yöneticilik yapmayan bir yönetici olmayı reddediyor ve bu dijital çağda dünyaya kanıtlamak istediği şeyler olduğunu söylüyor. Böylece, 2018 yılında 73 yaşındayken, senelerin emeği olan WPP’den uzaklaşıp sıfırdan yepyeni bir ajans kurmaya karar veriyor: S4 Capital.
Yeni çağın ajansı: S4
S4 Capital, WPP’den farklı olarak tamamen dijital odaklı bir reklam ve iletişim ajansı. Çünkü Sorrell geleceği dijitalde görüyor. WPP’nin portfolyosunda uzunca bir süredir düze yakın, yavaş bir karlılık çizgisi olduğunu söyleyen Sorrell, 3 ana noktadaki büyümeye dikkat çekiyor: 1. Tüketici verisi 2. Dijital reklam içeriği 3. Dijital medya planlama ve satın alma.
Buradan hareketle, bu üç alanı bir araya getiren bir ajans olarak S4 doğuyor. S4; klasik reklam ajanslarındaki gibi aylarca bir televizyon senaryosu üzerinde çalışacak bir ajans değil. Dijitalin doğası gereği taleplere hızlı yanıt vermek zorunda. Dolayısıyla; çeviklik, hız ve verim S4’ü tanımlayan alanlar.
Saatchi, WPP gibi ajansların neredeyse 1950’lerden beri değer odaklı modellerle çalıştığını söyleyen Sorrell, S4’ün bundan farklı olarak büyümeye odaklı olduğunu belirtiyor.
WPP’deyken dijitale geçişte zorlandığını söyleyen Sorrell, şimdi odağını tamamen buraya kaydırabildiğini ekliyor. Basılı mecraların hala bazı reklamverenler için uygun bir mecra olabileceğini, tamamen yok olmayacağını düşünmekle birlikte S4 olarak basına girmediklerini de vurguluyor. 2015’ten yana dergi ve gazetelerin cirolarında iki kez görülen %25 oranındaki düşüş neden basını tercih etmediklerinin de temeli. Basın hala var olan bir mecra da olsa çevrim içi ve mobilin yükselişini yakalaması imkansız gibi.
Sorrell’e göre pandemi süreci, hayalini kurduğu dijital dönüşümün hızlandıran bir süreç… Bu hızlanmanın müşteriler, medya sahipleri ve kurumlar olmak üzere 3 başlıktaki yansımalarıyla değerlendiriyor. Dijital dünyadaki tüketiciyi geleneksel mecralardakine göre daha az talepkar bulmayan Sorrell; bilakis sosyal medyada tüketicinin markayı yanlış bir şey yaptığına anında cezalandırma eğilimi olduğundan bahsediyor.
S4, kendine rakip olarak WPP’yi görmüyor. Onun radarındaki rakip Accenture Interactive. Sorrell’e göre S4 daha yaratıcı bir açıya sahip, Accenture ise bilimsel bir yerden bakıyor ama yine de duruş, hizmet, seslendiği kitle açısından S4, kendisini onlarla karşı karşıya görüyor. Zaten yakın zamandaki bir konkurda finalde çarpışmışlar ve işi alan S4 olmuş.
Görsel: Facebook – Web Summit