Berlin merkezli sanatçı Robert Seidel çalışma alanını deneysel film, projeksiyon ve video yerleştirmeleri üzerine kurmuş bir isim. Akademik eğitimine biyolojiyle başlayan Seidel, daha sonra bölüm ve üniversite değiştirerek medya tasarımı bölümünden mezun oldu. İşlerine de farklı disiplinlerin kazandırdıklarını yansıtan sanatçı, sinematografik yaklaşımlarla abstrakt güzelliği ortaya çıkarmaya çalışıyor. Organik etkileşimlerle çeşitli yapısal, mekansal ve geçici konseptler yaratarak sürekli olarak evrim geçiren bir karmaşayı besliyor. Yine çok yönlü perspektife sahip olmanın kazandırdığı bir değer olarak anlattığı hikayenin iskeleti sabit kalsa da izleyicilerin kendilerinden birer parça bulmasını sağlıyor.
Bu yıl 10. kez gerçekleşen Digital Graffiti Festival kapsamında Robert Seidel, Tempest isimli bir çevresel faktörleri de kullanan bir projeksiyon yansıtma gerçekleştirdi. ABD’nin Florida eyaletindeki Alys Beach‘te düzenlen festival, projeksiyon yansıtma sanatını ve sanatçılarını kucaklıyor. Bembeyaz, simetrik adeta oyuncak gibi bir mimariye sahip olan bölge bu pürüzsüzlüğü festivalle birlikte renklere bürüyor.
Bembeyaz sahil kasabasıda renklerin istilası
Tempest isimli performans da Seidel’in Meksika Körfezi’nde yaşadığı deneyimlere bağlı olarak şekillenen bir çevresel video yerleştirme. Projeksiyon yansıtmayla abstrakt görüntü ve ses sunarken çeşmelerin ve sisin gücünden de faydalanarak bir koreografi hazırlamış. Bu sayede de Alys Beach’teki suyu, ağaçları ve mimariyi tam anlamıyla boyamayı başarabilmiş.
İklim deşikliğiyle birlikte ısınan okyanus suyu her geçen yıl kasırgaların da daha kuvvetli olmasına neden oluyor. Çünkü kasırgalar daha fazla deniz suyu taşımaya başlıyor. Bu da karaya daha fazla zarar anlamına geliyor. Tempest yerleştirmesi de Meksika Körfezi’nin kıyısında gerçekleşirken bu gerçeğe birden fazla duyuyla dikkat çekiyor.