Geçtiğimiz günlerde reklam ajansı The&Partnership, medya ajansı m/SIX ve mali denetleme firması Adloox tarafından reklam sahteciliğine ilişkin bir rapor yayınlandı. Rapor, sektörün bu sahtecilik karşında göstermesi gereken tavrın altını çizerken kaybın ne kadar olduğuna ilişkin de tahminlerde bulunuyor.
“What Happens Next: How to Reverse the Rising Tide of Ad Fraud” adını taşıyan raporu hazırlama görevi; The&Partnership ve m/SIX tarafından geçtiğimiz yıl mali denetleme şirketi Adloox’a verilmişti. 12 ay boyunca Adloox’un sahtecilik uzmanlarının üzerinde çalıştığı rapor; reklamverenlerin 2017 yılı içerisinde 16,4 milyar doları sahtecilikten kurtarabileceğini öngörüyor. Çalışmaya göre reklam sahteciliği dünya çapında olduğundan daha az raporlanıyor. Buna göre reklamveren açısından sahteciliğin bildirilenden çok daha yüksek bir maliyeti var.
Senelerdir marka güvenliği ve reklam sahteciliği konusunda çalışan The&Partnership kurucusu Johhny Horby, Guardian’ın “Changing Media Summit” konferansında konuşarak; raporun ortaya çıkardığı rakamların dijital ekonomiyi korumak ve beslemek için hala yapılması gereken çok şey olduğuna ilişkin bir anımsatıcı olduğunu söyledi. Medya ajanslarından reklamverenlere, reklam ajanslarından Google ve Facebook gibi büyük platformlara tüm endüstrinin sahteciliğe karşı savaşta bir araya gelmesinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Hornby, gerekirse hükümetlerin de bu konu için devreye girmesi gerektiğini söyledi.
Hornby’e göre yapılması gereken 3 önemli şey var: 1. Medya ajanslarının müşterilerinin güvenliğini sağlamaya zaman, enerji ve finans ayırması. 2. Reklamverenin ucuz dijital mecra tuzağına düşmemesi ve marka korumasına yatırım yapması. 3. Google ve Facebook gibi büyük oyuncuların sahteciliğe karşı inisiyatiflerle birlik olması, koruyucu önlemleri alması ve saldırgan veya politik açıdan küçük düşürücü içeriklerin ne olursa olsun reklam amaçlı kullanılamamasını sağlaması.
Hornby, reklam sahteciliği meselesinin günden güne daha büyük bir sorun hale geliyor olmasına ve bu konuda olumlu adımlar atılmasına rağmen ilerleme kaydedilemediğini söylerken, artık tartışmak yerine aksiyona geçilmesi gerektiğini belirtti ve sektöre bir tarih sundu. Cannes Lions yarışmasına kadar bu konu hakkında farklı bir tartışma başlaması gerektiğini söyleyen Hornby, o tarihe kadar bir şeyler yapılmazsa artık harekete geçmeleri gerektiğini ve o tarihten sonra sahtecilik konusunda garanti veremeyen, reklamverenlerini ve markaların saygınlığını korumayan şirketlere artık yatırım yapmayacaklarını belirtti.
Adloox Başkanı Marco Ricci de, reklam sahteciliğinin dijital çağın banka soygunu olduğunu belirtirken bu konunun bu şekilde ele alınması gerektiğinin altını çiziyor. Zararlı, suç içeren veya saldırgan içerikler arasında reklamıyla yer almanın marka saygınlığına hasar verdiğini söylerken büyük medya sahiplerinin sorumluluğunu almaktan kaçındığını söylüyor. Marco Ricci’nin söylediklerini destekleyen Hornby’nin Cannes çağrısı Google ve Facebook gibi devlere bir ultimatom olarak görülüyor.
Görsel: The&Partnership