3 boyutlu veri heykelleri, sanal ve gerçek enstalasyon çalışmalarıyla tanınan yeni medya sanatçısı Refik Anadol’un ABD’deki ilk solo sergisi, New York’ta bulunan dünyanın en önemli modern sanat müzelerinden Museum of Modern Art (MoMA) ev sahipliğinde açıldı. Anadol’un yeni çalışmalarının da yer aldığı ve geçtiğimiz hafta sonu açılışı yapılan ‘Refik Anadol: Unsupervised (Denetimsiz)‘ adlı sergi, 19 Kasım 2022-5 Mart 2023 tarihleri arasında sanatseverleri ağırlayacak.
Anadol, sergi haberini sosyal medya hesaplarından yaptığı “Birçok sanatçının hayali olan ve kişisel NFT sergisi açılan ilk Türk sanatçı olarak bu haberi sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyorum!” açıklamasıyla duyurdu.
I’m deeply honored and excited to announce our exhibition — Unsupervised opening on the 19th of November at MoMA! It’s a dream of many artists to have the opportunity to imagine, practice and exhibit for such an important institution that supports the creativity of humanity! pic.twitter.com/OR25D7wrYJ
— Refik Anadol (@refikanadol) November 4, 2022
Bu sergi için Anadol, MoMA’nın koleksiyonunda yer alan ve 200 yıldan fazla bir süre zarfında üretilen sanat eserlerini, yapay zekâ kullanarak büyük ölçekli dijital bir enstalasyon haline getirdi. Tablolar ve fotoğraflardan arabalara ve video oyunlarına kadar müzenin tüm çalışmaları, yapay zekâ ile yeni formlar oluşturularak soyut görüntülerle şaşırtıcı görsellere dönüştürüldü. Sergi projesi oluşturulurken MoMA’nın arşivlerinde bulunan 138 binden fazla çalışmadan yararlanıldı.
Proje kapsamında müzenin zemin katında bulunan Gund Lobby’de yaklaşık 7,5 metreye 7,5 metre ölçülerindeki büyük ölçekli bir medya duvarında sürekli olarak yeni formlar üretiliyor. Unsupervised adlı sergi aynı zamanda Refik Anadol Studio’nun kolektif görsel anılara dayalı veri estetiğini araştırmaya devam eden Machine Hallucinations projesinin de bir parçası. Anadol ve ekibi, 2016 yılından bu yana dijital arşivlerden ve kamu kaynaklarından veri toplayarak bunları makine öğrenimiyle işliyor.
Serginin adının ‘Denetimsiz’ olmasının önemli bir nedeni var: Kullanılan yapay zekânın tüm MoMA sanat koleksiyonunu etiketler olmadan kendi başına anlamlandırması planlandı. Anadol ve ekibi tarafından Nvidia mühendislerinin de yardımıyla altı ay boyunca bir yazılım üzerinde çalışıldı. Oluşturulan yazılım Pablo Picasso, Umberto Buccioni’nin eserleri de dahil olmak üzere MoMA’nın galerilerinde saklanan binlerce sanat eserinden alınan son derece yüksek çözünürlüklü 380 bin adet görüntü ile beslendi.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Ekip, hangisinin en iyi sonuçları verdiğini görmek için farklı yapay zeka modelleri oluşturup test etti ve ardından birini seçti. Sonrasında yaratılan yapay zekâyı bir süper bilgisayar olan Nvidia DGX Station A100 kullanarak üç hafta boyunca eğitti ve ortaya sürekli hareket halinde akan görselleri gerçek zamanlı olarak üretebilen Denetimsiz adlı yapay zekâ çıktı.
14 yıldır veriler üzerine çalışan sanatçı, geçtiğimiz yıl MoMA koleksiyonunun kamuya açık görsellerini ve bilgilerini makine öğrenimiyle yeniden yorumlayarak Feral File adlı platformda çevrimiçi bir sergi hazırlamıştı. MoMA’nın verilerine dayalı bir dizi blockchain tabanlı sanat eseri yaratmak için bir yapay zeka mekanizması kullanılarak hayata geçirilen bu proje kapsamında üretilen NFT’ler binlerce dolara alıcı bulmuştu. MoMA küratörleri Michelle Kuo ve Paola Antonelli, bu çalışmanın ardından sanatçıya Moma’nın arşivlerini açmaya karar verdi.
Öte yandan yeni sanat akımlarına her daim kucak açan MoMA, uzun süredir dijital dünyayla da son derece iç içe. 1930’ların başlarından itibaren ABD’de fotoğraf toplamaya başlayan ilk kurumlardan biri olan müze, ilk web sitesini 1995 yılında yayına almış; 2015 yılında tüm koleksiyonunu web tabanlı depolama servisi GitHub’a yüklemişti. Bugünlerde ise Anadol ile birlikte yapay zekâ destekli yeni medya sanatına ev sahipliği yapıyor.
Görseller: MoMA, Twitter, Instagram, Youtube