Türkiye’nin ilk Fab Lab‘i Kadir Has Üniversitesi’nde açıldı. Dünyada yüzlercesi bulunan ve ‘Üretim Laboratuvarı’ şeklinde de adlandırılan Fab Lab bünyesinde tasarım, prototipleme gibi şeyler yapmak mümkün. Dünyada hızla yayılan 3b yazıcının da yer aldığı Fab Lab ile ilgili Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Tekinay ile söyleşiye gittik. Söyleşimiz bittikten sonra bir zamanların tütün fabrikası olan üniversitenin koridorlarında yürüyerek Fab Lab’e doğru yola çıktık. Binanın tütün fabrikası olarak yaşadığı zamanlara dair nostaljik fotoğrafların arasından gideceğimiz yere ulaştık. Nazik ve mütevazı tavırlarına hayran kaldığım Şirin Hanım herkesi Fab Lab’i deneyimlemeye çağırıyor.
Fab Lab’de en çok ne üzerine yoğunlaşmayı düşünüyorsunuz?
Dünyadaki Fab Lablere bakınca -ki 320’den fazlaydı son baktığımda- bunlar tıbbi protezlerden daha sanatsal, endüstriyel tasarıma kadar geniş bir yelpazede yoğunlaşabiliyorlar. Biz ülkemizin ilk Fab Lab’ini kurduk, ilk olmakla aslında biraz övünüyoruz ama bu tek telefona sahip olmak gibi bir şey. Ne kadar yaygın olursak o kadar fazla kullanım alanı açarız. O yüzden diğerlerinin kurulmasına da yardımcı olmaya çalışıyoruz, deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Son derece temel ögelerden oluşuyor şu an Fab Labimiz. Biz İstanbul Kalkınma Ajansı’na öneriyi sunduğumuzda akıllı şehir çözümlerine yoğunlaşacağımızı söyledik ama henüz çok temel ögelere sahip olduğumuz için odak alanı yok. Hangi alandan daha çok ilgi, istek alırsak oralara yöneleceğiz. Akıllı şehir çözümlerine doğal olarak eğiliyoruz çünkü biz bir şehir üniversitesiyiz. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakülteleri’nin amacı genellikle şehir mühendisleri yetiştirmek, şehirleşmenin altyapı sorunlarına çözüm üretebilecek insanlar yetiştirmek. Onun için şimdilik amacımız bu. Sonuçta öğrencilerimizin yaratıcılığı ile sınırları çizilen uygulama alanlarımız olacak. Biz halen Fab Labimizi büyütmeye çalışıyoruz.
CNC Router
Peki bu Fab Lab’i açana kadar ne tip zorluklar yaşadınız?
Fab Lab’in ne olduğunu anlatmamız gerekiyordu. Bizim tarihi binamızda eski İstanbul sokağına öykünerek yapılmış bir Arnavut kaldırımı koridoru düzlemek zorunda kaldık çünkü CNC tezgahı, 3 boyutlu yazıcı gibi titreşim yapan bir takım alet edavatlar yüzünden zemini değiştirmek zorunda kaldık. Tarihi yapının içine gelecek yüzyılın çözümlerini üretecek bir lab kuruyorsunuz. Bununla ilgili biraz zorlandık ama sonuçta ortaya yaratıcı güzel bir mekan çıktı.
Ülkemiz açısından önemi nedir Fab Lab’in?
Son sayısal devrimde nasıl telefonumuz, bilgisayarımız ayağımıza geldiyse Fab Lab de üretimi insanların ayağına götürme etkisi gösterecek. Yani bir şey almak için birilerinin yapmasını bekleyip bir tanesini bin tane fiyatına almak yerine en yakın Fab Lab’inizden çıkarıp alabilirsiniz bir protezi, bir yedek parçayı. Hem daha hızlı hem daha ucuz.
Hizlı Prototipleme Cihazı
Akıllı şehirlerle ilgili nasıl adımlar atmayı planlıyorsunuz?
Biz IBM Smarter Planet içinde bir yarışma programını kazandık üniversite olarak. IBM bize 800.000 hibe edince Şehir Mühendisliği Laboratuvar’ı kurduk. Böylece Kadir Has IBM Şehir Mühendisliği Laboratuvarımız olmuş oldu. Buna bağlı olarak Şehir Müdendisliği Yüksek Lisans programı kuralım dedik. Çok disiplinli olmadan şehir mühendisliği çözümleri çıkmıyor ortaya. Bunun için yeni bir şeyler yapmak lazım, biz de bunu yapıyoruz.
Masaüstü CNC
Bizi heyecanlı 3 boyutlu çalışmalar bekliyor mu?
Pek tabii. Fab Lab’in felsefesi bilginin temsilini biz hep sanal olarak yapmaya alıştık artık. 3 boyutlu tasarımları hemen deneyip hızlıca prototipleyip bakıp “aa bu olmamış” deyip iyileştirmeye yönelik tekrar tekrar yapabileceğiniz bir yer burası.
Dünyadaki Fab Lab ağına dahil olmanızın kazandırdıkları neler peki?
Temel bir Fab Lab’in kuruluşu birkaç yüz bin dolar. Bilgisayar kontrollü üretim araçlarını alır bir atölyeye koyarsınız ama bu size bir Fab Lab vermez. Fab Lab’i Fab Lab yapan şey o uluslararası ağa dahil olmaktır. O ağın da bizim Fab Lab’in girişine astığımız bir esaslar listesi var. Ona göre bütün tasarımlarımız ortak, açık. Bu da demek oluyor ki biz de bütün Fab Lab ağının tasarımlarını alabileceğiz. Bütün donanım açık erişim esasıne göre paylaşılıyor. MIT’nin başlattığı Fab Akademi (Fab Academy) diye bir şey var. Videoyla, video köprüleriyle buraya bağlanabiliyoruz ve tüm eğitimleri alabiliyoruz. Diğer yandan halka açık olmak bu ağın esaslarından. Bizim de isteğimiz ilkokul çocukları da dahil onlara teknolojiyi sevdirmek, yaratıcılıklarını kamçılamak.
Optimist Dergi’ye verdiğiniz röportajda Fab Lab’in ülkeyi demokratikleştirebileceğinden bahsetmişsiniz. Bu nasıl mümkün olabilir?
Teknolojiyi halkın ayağına götürerek. Şu anda ülkemizin üretim hacmi haritaya baktığımızda bazı kesimlerin düşük görünüyor. Eşit olmayan bir dağılım var. Ama Fab Lab kurup bir şeyler üretme yeteneğini halkın ayağına götürürseniz ve kafasında canlandırdığı bir şeyin 3 boyutlu yöntemini öğretirseniz o zaman insanların yaratıcılığıyla sınırlısınız. Biz zaten tüm donanımı tek tek öğretiyoruz.
Dikiş-Nakış Makinesi
Peki Fab Lab’e uzak kişiler bunlardan nasıl yararlanacaklar?
Mesela şu an Barselona Fab City haline gelmiş durumda. Artık herkes mahallesindeki Fab Lab’e ihtiyacı olanı buralardan temin etmeye başladı. Biz de Türkiye’de bu şekilde yayılmasını istiyoruz. Yerel yönetimler buna el atarsa o zaman şehrinizdeki en yakın Fab Lab’den bir şey alıp çıkarabilirsiniz.
Şu an açılması planlanan başka Fab Labler var mı?
Ödemiş Belediyesi proje ortaklarından oldu, orada da bir tane açılacak. Kültür Üniversitesi’nden, Kemerburgaz Üniversitesi’nden dekanlar bizimle çalışmak istediklerini bildirdiler. Bizim Fab Lab’imiz onlara tabii ki her zaman açık herkese olduğu gibi ama aynısını kurmak isterlerse yardımcı olmaya söz verdik. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin kurmak istediğini biliyoruz. Zaten önemli olan bunun mümkün olduğu kadar yaygınlaşması.
Ana Görsel kaynağı: fablabdhahran.org