Canlı yayın akışları ilk çıktıkları günden itibaren reklam ve pazarlama sektörünün dikkatini toplamıştı. Periscope henüz özel olarak reklam hizmeti vermiyor; fakat bu markaların akış hizmeti üzerinde ilk denemelerini yapmalarına engel değil. Periscope yayını destekli ilk reklam kampanyasına Nestlé imza atarken Türk Hava Yolları, Adidas da mecradan yararlanma konusunda atak davranan diğer markalardan.

Bu kampanyaların canlı yayınları kendilerinin bir kampanya içeriği olduklarını izleyicilere fark ettirebiliyor; fakat her kampanya örneğinin böyle olmayabileceği de pek tabii mümkün. Hollanda’da bir hırsızlık vakasını konu edinen canlı yayın, Periscope tarihinde tam da bu şekilde yerini alabilen ilk deneme.

Temmuz ayının sonunda girdiği evdeki dizüstü bilgisayarı ve mücevherleri çalan bir hırsız, olayı anını Periscope’da yayınlıyor. Yayın da kısa bir süre sonra YouTube’a aktarılıyor. Kısa bir süre içinde görüntülerin internette viralleşmesi üzerine Hollandalı polislerin olaydan haberdar olup olmadığı merak ediliyor. Polislerden biriyse böyle bir görüntü almadıklarını iletiyor. O anda Periscope yayınında Dumpert ve VK Mag adlı iki blogun etiketli olduğunu hatırlayanlarsa vaka için oldukça organize bir yayın olduğunu da varsayarak vakanın sahnelenmiş olduğuna ikna oluyor.

Yayının esasında dünyadaki gülünç olayları konu edinen bu iki blog için Grey Benelux tarafından hazırlanan bir PR kampanyası olduğu da birkaç hafta önce ortaya çıktı. Yayında adının etiketlenmesinin hemen üzerine VK Mag’ın verdiği beyanlar da kampanyanın ince oyunlarından biri.

Görseller: Mirror