İkinci gün , Peter Fisk’in yine enerjik açılışının ardından Ramon Vullings’in “Tasarla- İşletmeni Değiştir” konseptli konuşması ile başladı.

“Çoğunlukla oyunu değiştiren fikirler sektörünüzün dışından gelir.” diyen konuşmacı farklı sektörlerden beslenmemiz ve inovasyona herkesten daha açık olmamız gerektiğinden bahsetti.

Yaratıcılığın sürekli söylendiği gibi sadece farklı şeyleri birbirine bağlamak değil doğru kombinasyonu ortaya çıkarmak olduğuna dikkat çekilen oturumda, henüz cevabı bulunmamış ve alışılmamış sorular sormaya başlamamız gerektiği, üzerinde durulan konulardan biriydi. Oyunu değiştirmek için artık “Best Practice”lerden “Next Practice”lere yönelmemiz gerektiğini anlatan pazarlama profesyoneli otel endüstrisinden ilham alan hastane sayısı dünyanın heryerinde artıyor diyerek bir kez daha farklı endüstrileri birleştirmenin yararları üzerinde durdu ve bu konuda yararlanabileceğimiz bir kaynak olarak “Not invented here” kitabına gönderme yaparak konuşmayı sonlandırdı.

Daha sonra Game Changers Turkey finalistleriyle devam eden oturumdan sonra sahneye Joeri Van Den Bergh çıktı ve “Yankı Uyandır-Hikayeni Değiştir” konseptli konuşmasında, yeni nesil gençleri marka olarak nasıl etkileyebileceğimizden bahsetti. .

“Milenyum nesli için bir ayna olmalısınız” diye söz başlayan Bergh, gençlere neden markaları kullanıyorsunuz diye sorduğumuzda aldığı cevabın artık “prestij” olmadığını hayata keyif katmak olduğunu ve bunun pazarlama profesyonelleri için önemli bir değişim olduğunu anlattı.

“Yeni nesilde artık en önemli trend hayatı kutlamak, fırsat buldukları herşeyi kutluyorlar, siz de marka olarak bu fırsatları değerlendirmelisiniz.” diye devam eden konuşmacı Virgin radyonun yaptığı gibi gençlere bir çıkış/ kaçış yolu olmanın onlarla duygusal bağ kurmanın en iyi yollarından biri olduğunu söyledi.

Gençler artık yeni birşeyler öğrendiklerinde hayattan keyif alıyorlar, marka olarak onların yeni şeyler öğrenmelerine destek verdiğimiz zaman biz de onlarla güçlü bir bağ kurabiliriz.

Helpouts örneğinin verildiği sunumda gençler için önemli olan deneyimlerin sıralandığı bir liste de paylaşıldı.

İlginç bir şekilde bu listenin ilk iki sırasında evlenmek ve çocuk sahibi olmak bulunurken diğer sıralarda birisine yardım edebilmek kan bağışlamak, bir şeyde uzman olmak gibi detaylar vardı.

Başarılı olmak milenyum nesli için önemli ayrıntılardan biri, bir diğeri ise mono-tasking. Yani yeni nesil birçok farklı işi yapmaktansa tek bir işi çok iyi yapmayı tercih ediyor.

Bencil olmayan milenyum gençliği artık işin sosyal tarafına da bakıyor . Sosyalden kasıt aslında doğaya, çevreye, insanlara yararı olan işler. Diğer bir anlamıyla ise tabi ki sosyal medya. Gençler artık sosyal medya üzerinden paylaşılmamış bir deneyimi deneyim kabul etmiyor.

Paylaşım ekonomisinden ve taasophaia’dan yani sıkıcı olma korkusundan bahseden konuşmacı oturumu aşağıdaki Va Va Voom ve Coca Cola Zero kampanyası ile sonlandırdı.

https://www.youtube.com/watch?v=RDiZOnzajNU
Game Changers Türkiye finalistleriyle etkileşim seanslarının ardından sahneye Tara Swart Geldi. Tara Swart The Unlimited Mind şirketinin CEO’su ve sunumunda daha iyi bir lider ve takım oyuncusu olmak için nörobilim çıktılarını izleyicilerle paylaştı.

Swart’ın konuşmasının konusu “Güçlendir-Potansiyelini Değiştir”di. Bunun için işin sadece zihniyeti değiştirmekle bitmediğini aslında vücudumuzun da bu değişim için hazırlanması gerektiğini anlatması sunumun başlangıcıydı.

Davranışlarında sürdürülebilir değişiklikler yapmak isteyen insanların, bu değişiklikler için duygusal bir motivasyona ve kararlılığa ihtiyaçları var.

İyi liderler üzerinde yoğun bir şekilde duran Swart, Sonuç Odaklı ve Sosyal Becerileri yüksek olan liderlerin “en çok aranan liderler” olduğuna dikkat çekti ama bu kombinasyonu sağlayan liderler istatistiki olarak sadece %1 oranında

Beyin gelişimi için müzik aleti çalmanın ve meditasyon yapmanın, bilindiğinden daha yüksek bir yararı olduğunu anlatan konuşmacı haftada 3 gün 3 ay boyunca 12’şer dakikalık meditasyon yapan insanların beyinlerinin belirgin bir şekilde gelişim gösterdiğinin kaydedildiği belirtti. 

“Physical activity increases your emotional resilience.” (Fiziksel aktiviteler duygusal direncinizi arttırır)

“Bir yere takılı kalmış insanlar olmaktansa öğrenmeye ve değişime açık bireyler haline gelmeliyiz. Bunu yapan insanların en önemli özellikleri, yeni şeylere ve zorluklara her zaman açık olmaları, vazgeçmek yerine zorlamayı tercih etmeleri, eleştirileri kabul edip onlardan bişey öğrenmeye çalışmaları ve ilham veren insanlar olmaları.”

Onlardan biri olmak için fiziksel olarak vücudumuzun ihtiyaç duyduğu şeyleri

• Dinlenme
• Glukoz
• Su
• Oksijen
• Mizah
• Basitlik

olarak listeleyen konuşmacı ardından sunumu sonlandırdı. 

Yemek arasından sonra sahneye degreed.com‘un CEO’su David Blake geldi.

David Blake’in “Güçlendir-Potansiyelini Değiştir” sunumu bugünkü etkileyici sunumlardan biriydi. Öğrenme deneyimine yepyeni bir boyut getiren degreed.com’un tanıtımıyla sunuma başlayan konuşmacı, izleyicilerin kaçının spesifik olarak pazarlama alanında derecesi olduğunu sordu ve devam etti; “Amerika’da üniversite mezunlarının %40’ı kendi bölümlerinin diplomasını kullanmıyor. Artık hayatımız boyunca öğrenmek zorundayız. Yalnızca mezun olduğumuz bölümün ne olduğunun tek başına bir önemi kalmadı, rakiplerimizden daha iyi olmaya ihtiyacımızı var ve bunu onlardan daha fazla şey bilerek başarabiliriz”

Eskiden çok çok uzun zamanlarda artan bilgi birikiminin artık ikiye katlanma zamanı 13 ay gibi kısa süre. Çok yakın gelecekte de bunun 12 saate kadar düşmesi muhtemel.

Şuanda dünyanın en büyük üniversitesinde bile 10.000 ders varken yaklaşık yarım milyon ders içeren degreed.com öğrenmenin sadece üniversite derecesiyle bitmeyeceğine inananlar için bulunmaz bir kaynak. Bireysel kayıtların ücretsiz olduğu websitesi aslında becerilerinizi geliştirmeyi amaçlayan etkili bir araç.

Asıl oyunu değiştirecek olanların öğrenmeyi en iyi bilenler olduğundan bahsetti Blake. Bu kadar fazla bilgi kaynağı varken sadece tek bir üniveristeden mezun olmanın yeterli olmayacağına değinirken, sunumun sonunda ben degreed.com’a kayıt olmuş, dersleri incelemeye başlamıştım bile. 

Kahve molasından sonra paralel oturumlarla devam eden organizasyonda ben Yasin Kaplan‘ın Büyük Resim: Dijital Pazarlama sunumuna girdim. Özellikle Google aramaları üzerinden pazarlama yöntemlerini anlatan konuşmacı daha sonra diğer dijital pazarlama araçlarını da açıklayarak ufak bir “Introduction to Digital Advertising: 101” dersi verdi.

 “Dijital dünyanın efendileriyken kölesi haline gelmeyelim” diyen Kaplan oturumu şu video ile noktaladı.

Ardından ana oturumlarla devam eden zirvenin bu seferki konuğu Navi Radjou‘ydu. Navi Radjou “Mümkün Kıl- Tecrübeni Değiştir” başlıklı konuşmasına “Tüketiciler giderek daha tutumlu hale geliyor” diye başladı. Liderlik Uzmanı, tüketicilerin artık daha fazla değer arayışında olduğundan bahsetti ve DIY ve maker  trendine gönderme yaparak bunun pazarlama dünyasını nasıl etkileyeceğini anlattı. Konuşmacı, tüketicilerin artık ürünleri kendilerinin yaratabildiğini ve bunun sektörde büyük bir etki yarattığını, yaratmaya devam edeceğini söyledi.

Internet of things aslında bu alanda tüketici alışkanlıklarını kökünden değiştiyor. Bir ürün tasarladığınızda (yeni teknolojiler buna imkan veriyor) kitle fonlama oluşumlarıyla bunu pazarlamanız da mümkün. Bu, özellikle Türkiye gibi genç nüfuslu bir ülkede girişimcilerin çok hızlı bir şekilde arttması anlamına geliyor Radjou bunu “prosumers” olarak adlandırıyor, yani üreten tüketiciler.

Tüketiciler artık tek bir ürünü kullanmak istemiyor, farklı ürünlerin farklı özelliklerini seviyor ve bunları birleştirmek istiyor. Bu da gelecekte rakip markaların aynı tüketiciyi paylaşması anlamına geliyor.

Ortak yaratım ekonomisinden bahseden konuşmacı yeni pazarlama paradigmasındaki değişimde aşağıdaki üç maddeye dikkat çekiyor:

• Daha az ile daha fazlasını verebilmeli
• Pazar ihtiyaçlarına daha hızlı ve daha iyi bir şekilde cevap verebilmeli
• Üretim sürecine tüketiciyi dahil etmeli

Bu maddeleri örneklerle destekleyen konuşmacı sunumu kitaplarına gönderme yaparak bitirdi. 

Günün son oturumu “Harekete Geç- İlişkini Değiştir” başlığıyla Advanced Human Technologies Grup Başkanı Ross Dawson’a aitti.

Mobilin önemine gönderme yapılan sunumda aşağıdaki başlıklar üzerine konuşuldu.

Networks

İnsanlar arası bağ yaratmanın önemi üzerine konuşulduğu başlıkta insanların da tıpkı nöronlar gibi birbirine bağlı olduğu ve değer yaratmanın bu ağlar ile yakından ilişkili olduğu anlatıldı ve Airbnb ile Uber örneğin verildi.

Elimizdekinin değerini arttırmanın bir yolu da paylaşmak.

Crowds

Kitle fonlamanın öneminin ve değer yaratmak için insanları harekete geçirmenin ayrıntılarının anlatıldığı başlıkta insanların değer yaratan şeyler için birbirlerine yardımcı olmaya hazır olduğundan bahsetti Dawson.

Communities

Insanların duygusal ilişkilerinin önemini ve markaların tüketicilere, bir araya gelmeleri için yardım etmelerinin bir organizasyon için ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Dawson bunun yanında bir marka olarak kendi topluluğunuzu yaratmanın sürdürülebilir bir ilişki için önemli bir araç olduğunu söyledi ve örnek olarak Nike’ı verdi.

Leadership

Bu ilişkiler dünyasında bir değer yaratabilmek için liderlik özelliklerine sahip olmanız gerekiyor bu aşikar. Ancak Dawson’ın değindiği birşey daha var; Network Liderliği.

“Sadece biriyle bağlantı kurmaya çalışmadığınız, farklı iki bağlantınızı da bir araya getirdiğiniz liderlik modeli organizasyonunuzu eşsiz hale getirir.” dedi ve bu başlıkları örneklerle destekleyerek sunumunu sonlandırdı.

Görseller: www.flickr.com