Rockfish‘in pazarlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı Dave Knox’un yönettiğipanelde Pandora’dan Heidi Browning, Team Detroit’ten Scott Lange ve yine Team Detroit’ten Sefi Grossman internete bağlı otomobilleri ve bu sayede doğacak fırsatları değerlendirdiler.
Araç içi bilgi-eğlence sistemlerinin ve araç kontrol sistemlerinin gittikçe gelişmesi, otomobillerin artık birer işletim sistemine sahip olmalarını gerektiriyor. Yakın gelecekte otomotiv şirketlerinin teknoloji şirketine doğru evrilmeleri kaçınılmaz olacak. Bugüne kadar birer cihaz gibi gördüğümüz araçlar da artık daha çok birer platforma dönüşecekler diyor Lange ve ekliyor: Otomobiller en büyük giyilebilir teknoloji aletleri.
Bir otomobilik saatte ortalama 25MB kadar veri ürettiğini söyleyen Lang’ın yakın gelecekte kişisel bilgi olmadan anonim olarak araçlardan toplanacak anlık veriyle neler yapılabileceğine dair verdiği örnek ilginçti. Bir otomobil, cam sileceğini çalıştırdığında bu veri konum ve saat bilgisiyle toplandığında, şu ana kadar elde edilmiş en kesin hava durumu bilgisi kolayca toplanabiliyor. Bölgesel olarak silecek çalıştıran araçların takibi, yağmur gibi hava şartlarının hareketini de izlememizi sağlayabiliyor.
Browning, Pandora yüklü araçlarda en çok tercih edilen müzik türlerinin sırasıyla, rap, countru ve rock olduğunu aktarıp bir gelecek projeksiyonunda bulundu: Hızlı giden ya da sol şeritte giden bir araçta çalan müzik türünü değiştirerek onu yavaşlatmak bir seçenek olarak sunulabilir.
Sefi Grossman da ilerde otomobil kullanırken yaptığımız kişisel ayarların bulut verisi olarak saklanabileceğini ve basit bir login sistemiyle kullanmak istediğimiz herhangi bir aracın, ister arkadaşımızın otomobili olsun, ister kiralık bir araç olsun; kişisel ayarlarımıza sahip olabileceğini söylüyor. Koltuk, ayna ayarından, dinlediğiniz müzik kanallarına kadar bir sistem düşünün. Grossman’ın gelecekle ilgili oldukça iddialı görüşleri de var. Tıpkı kontratlı cep telefonu satış sisteminde olduğu gibi, otomobillerde de yeterince servise abone olunduğunda cihazların, yani otomobillerin bu servislerle birlikte gelmesi, ürün yükseltmelerinde de tüm veri ve hizmetlerin yeni araçta otomatik olarak gelmesi gibi sistemler göreceğiz.
Araç içinde üretilen verinin sahibi kimdir? Sürücü mü, otomobil şirketi mi, yoksa araçta yüklü bulunan uygulamalar mı? Muhtemelen hepsinin belli bir miktar hakkı olacaktır diyor Lange. Oturum sonunda hemfikir olunan en önemli konu: müzik uygulamaları ve kullanan kişiden, bulunduğu konuma kadar otomobille ilgili gönderilen onca veri sonunda şu anda radyoda duyduğumuz standart reklamların çok ötesinde bir reklam modeli bizleri bekliyor.