Geçtiğimiz yıl dünya hızla ve çarpıcı biçimde değişti. Stratejik tasarım ajansı LAYER da bu değişim sürecine ayak uydurmak ve geleceğin zorluklarının üstesinden gelmek için çeşitli tasarımsal yaklaşımlarda bulunuyor. İletişim kurma şeklimizi tanımlamaya yardımcı olacak tasarımlar ortaya çıkarıyor. LAYER kreatif direktörlerinden Benjamin Hubert, katıldığı SXSW 2021 oturumunda bugünün ve yarının zorluklarının üstesinden gelmek için tasarımın kullanımına ilişkin görüşlerini paylaşıyor. Geleceğimizi şekillendirecek insan davranışlarını ve zihniyetlerini keşfetmek ve tanımlamak için doğru soruları sormanın önemine değiniyor.
25 kişilik tasarım ajansının ekibinde olan Benjamin Hubert 15 yılı aşkın süredir tasarımla uğraşıyor. Londra merkezli LAYER’da teknolojik, dijital, fiziksel, iç mekan, deneyim, strateji gibi her türden tasarım yapılıyor. Bu sebeple oldukça holistik bir tasarım ajansı. LAYER tarafından tasarlanan ürünler arasında daha önceden de haberini yaptığımız işler de bulunuyor. Benjamin Hubert, tasarın ajansının seneler içinde üzerinde çalıştığı projeler üzerinden neler yapmaya çalıştıklarını anlatıyor. Daha önceden bizim de yar verdiğimiz bazı tasarımlar bu örnekler arasında yer alıyor.
Kişiye özel tekerlekli sandalye ve ayarlanabilir yolcu koltuğu
Airbus uçaklar için tasarlanan yolcu koltuğu Move uzun uçuşlarda yolcuların daha konforlu bir deneyim yaşamasına imkan tanıyor. Oldukça yenilikçi malzemeler kullanılarak üretilen koltuklarda akıllı iplikler kullanılıyor. Bu koltuklara özel oluşturdukları uygulama sayesinde dijital olarak entegre olmuş sensörler oturan kişinin hareketlerini ve baskı noktaları kaydederek koltukların buna göre şekillenmesine olanak tanıyor.
Hayatını tekerlekli sandalyede geçirmek zorunda olanların karşılaştıkları zorluklara bir çözüm olarak üretilen GO isimli tekerlekli sandalye kişiye özel ayarlanabiliyor. Projenin asıl odak noktasının tekerlekli sandalyeye oturan bireylerin vücudunda zamanla sürekli oturmaktan oluşan farklı farklı baskı noktalarını belirleyip rahatlatmak. LAYER bunun için bir sitem geliştiriyor. Dünyanın farklı yerlerinden insanların vücut haritalarını 3B taramayla çıkarıyor ve kişiye özel koltuklar oluşturuluyor. Bir süredir Nike ile çalıştıkları bu projede aldıkları veriler sayesinde 3B baskıyla kişiye özel koltuklar oluşturuyorlar. Projenin detaylarına önceden yazmış olduğumuz haberimizden ulaşabilirsiniz.
İşlevi kadar şık tasarım da önem taşıyor
Üçüncü proje ise Bang & Olufsen için yapılmış zarif ve lüks olarak tanımlanabilecek ama aynı zamanda günlük teknoloji nasıl insanileştirilebilir üzerine yoğunlamış bir hoparlör olan Balance. Oldukça şık ve doğal malzemelerden yapılmış bir mobilya görünümündeki bu hoparlör herkesin evinde gururla göstermek isteyeceği bir ürün.
Son proje yine daha önceden detaylı olarak yazdığımız bir scooter. Pal isimli bu scooter makine öğrenme sayesinde kullanıcısının gittiği rotayı kayıt altına alabiliyor. Bir sonraki seyahatte aynı rotaya müdahalesiz ulaşabiliyor. Ürün tasarım açısından da insanların her yere yanlarında götürebileceği güzellikte. Son yıllarda dünyada artan scooter trendiyle birlikte kendilerinin de geleceğe yön veren akıllı bir scooter tasarlamak istediklerini söyleyen Benjamin Hubert, neden akıllı bir scooter olmasın ki fikrinden yola çıktıklarını ifade ediyor.
Görsel: LAYER