Çoğumuz sanat tarihi kaynaklarından ve fotoğraflardan aşinayız, her sanatçının kendi sanatı gibi özgün atölyeleri var. Kimi inanılmaz derecede derli toplu kimi olabildiğine dağınık ve kirli. Yine de hepsi birbirinden güzel. Üstelik sanatçıların yaratım sürecine ve kişiliklerine dair de önemli ipuçları sunuyorlar. O sanatçının sanatını daha iyi anlayabilmek için pek çok şey öğrenebilirsiniz stüdyolarından. Özellikle modern sanat tarihine baktığımızda sanatçıların da bunun farkında olduğunu ve bu sebepten bazılarının resimlerinde kendi stüdyolarını konu aldığını görüyoruz. İllüstratör Max Dalton da sanatçı stüdyolarındaki bu sihirli atmosfere odaklandığı bir dizi illüstrasyon üretmiş. İllüstrasyonlarda, sanatçıların kendi portresinin yanı sıra o sanatçıya ait ikonik işler ve farklı detaylar da yer alıyor.
Max Dalton sanatçı hakkında öğrendiği detayları ince ince çizimlerine işliyor
Serideki her çalışma, Max Dalton’un sanatı hakkında yaptığı kapsamlı araştırmalarının sonucu elde ettiği detaylarla dolu. Dalton, tüm stüdyoların arkasında ilginç hikayeler olduğunu ve bunların sanatçının çalışmalarıyla derinden bağlantılı olduğunu vurguluyor.
Picasso’nun bir müzeyi andıran görkemli stüdyosundan, Monet’nin açık hava atölyesine ve Warhol’un ardiye gibi görünen deneysel üretim alanına uzanan mekanları görüyoruz seride. Sanatçıların seçtiği bu mekanlar onların kendi sanatlarının dönüşümünde bile önemli bir rol oynamış. Örneğin Jackson Pollock stüdyosunu East Hampton’daki evinin yanındaki ahıra taşıdığında ve yerde resim yapmaya başladığında radikal bir dönüşüm yaşamış. Pollock’un resimlerinde sigara izmaritleri ve çiviler de dahil olmak üzere stüdyosundan parçalar bulunuyor. Belki de stüdyosunu o ahıra taşımasaydı kariyerindeki dönüşümü de hiç yaşamayacaktı ve bu kadar tanınmayacaktı.
Max Dalton’a göre Dali’nin atölyesi de bir başka önemli örnek. “Catalunya’daki Port Lligat’a giderseniz, Dalí’nin çalışmalarını biraz daha anlayacaksınız. Oradaki ışık, resimlerinde gördüğünüz ışığın aynısı. Aynı işi Manhattan’da küçük bir apartman dairesinde yapmazdı eminim.” diyor Dalton.
Dalton, araştırma yaparken sürekli olarak stüdyolara ait fotoğrafları arıyor. Sanatçıların yaşamları ve çalıştıkları yerler hakkında çok şey okuyor. Stüdyonun tam adresini bulursa ve şahsen ziyaret etme imkanı olmazsa Google sokak görünümünde aramaktan kendimi alamıyor. Mahallede dolaşıp o zamanlar nasıl göründüğünü hayal etmeye çalışıyor ve bu bölgeye sanatçının gözünden bakmaya çalışıyor. Duchamp, Klimt, O’Keeffe, Magritte, Frankenthaler, Motherwell, Varo, Carrington, Dalí, Haring gibi büyük sanatçılara yer vererek seriyi sürdürmeyi hedefliyor.
Max Dalton’ın çalışmalarını Instagram’ı üzerinden takip edebilirsiniz.
Görsel: Instagram