Mastercard 2016’dan bu yana kurumsal kimliğinde ve marka pozisyonunda tüm duyulara dokunan farklı bir pazarlama iletişimi yürütüyor. 2016’da logosunu güncellemesiyle başlayan bu dönüşümü SXSW 2022’de Mastercard’ta Chief Marketing And Communications Officer, President Of Healthcare unvanıyla göre yapan Raja Rajamannar’dan dinlemiştik. Görme ve işitmenin dışındaki duyulara da dokunan deneyimlere ve kurumsal konumlandırmalara önem veren Mastercard’ın son elemesi kullanıcıyı titreşimli geri bildirimle bilgilendirmek.
Apple Pay veya Google Pay gibi NFC tabanlı mobil ödeme sistemlerinde tıpkı temassız kredi kartı ödemelerindeki gibi işlemin ne zaman gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak sosyal etkileşimde birkaç saniyelik donma ve tıkanma yaratıyor. Ekrana, birbirimize, tekrar ekrana ve yeniden birbirimize bakıyoruz ve bir teyit bekliyoruz. Bu anlardaki pürüzü çözmek ve marka kimliğini farklı duyular üzerinden konumlandırarak bilinirliği pekiştirmek yeni bir pazarlama alanı da açıyor.
Netflix’in Tudum’uyla popülerleşen sesli logo furyasında TikTok, Wikipedia gibi birçok farklı şirketin konumlandığını gördük. Ayrıca hem giyilebilir ürünlerde hem de akıllı telefonlarda farklı vakalar için farklı titreşim ritimleri ve döngüleri kullanıcıların gelen bildirimi veya uyarıyı tanımalarını sağlıyor. Örneğin bisiklet sırasında dönüş yapmanız gerekiyorsa saatinizin titremesi veya ilaç hatırlamaları gibi durumlar bu konudaki fonksiyonel örnekler olabilir.
Mastercard’ın temassız ödemeler sırasında farklı titreşimli geri bildirim vermesi de bu açıdan kullanıcıların ödemenin onaylandığı anı sürekli yakalamaya çalışmadan, basit bir titreşimle dönüt almaları kolaylaştırabilecek bir özellik.