Hikayeler ve hikaye anlatıcılığı bizim için, insanlar için oldukça kıymetli bir miras. Çünkü hikayeler bizi iletişim kurmaya, sosyal olmaya, toplum olmaya ve bir arada yaşamaya itiyor. Ortak duyguları hikayeler sayesinde geliştirip koruyabiliyoruz. Hikaye anlatmak, hikayelere konu olmak hayatımızın değişmeyen bir parçası.
Yapay zeka araştırmacısı samim, yeni yayınladığı araştırmasında tekrar eden yapan ağların (recurrent neural network, RNN) dinamiklerini kullanarak romantizm konulu romanları tarıyor ve cümle yapılarını ezberliyor. RNN durumu analiz ederek koşullara göre ya romanlardan bir pasaj kullanıyor veya pas geçiyor. Ardından Microsoft Common Objects in Context üzerinden analiz yaparak görsel ve metin üzerinde bağ kuruyor ve birleştiriyor. Bu eğitim tekrar ederken de sürekli olarak yeni görseller üzerinde çalışıyor.
Ortaya çıkan sonuç ise yapay sinir ağlarının gelişimi ve katmanlar arası analiz yeteneğinin kısa bir süre içerisinde nasıl bir sıçrama yaşadığını kanıtlar nitelikte. Ve her internet kullanıcısına ortak bir dil ile hikaye anlatıcılığının geleceğine dair küçük bir fragman sunuyor adeta.
Yapay sinir ağlarının nasıl çalıştığını hatırlamak içinse Google çalışanları Nat&Lo’nun hazırladığı videoya göz atabilirsiniz.
Görsel; samim