Kahve tüm dünyada en çok tüketilen içeceklerden biri olduğundan ve geri dönüşüm konusundaki duyarlılık da giderek yükseldiğinden sık sık kahvenin geri dönüştürülmesiyle yaratılan heyecan verici projelere şahit oluyoruz. Kahve atıklarından üretilen şık kahve fincanları HuskeeCup ve kahve atığını giysiye dönüştüren S.Cafe bu alandaki unutulmaz projelerdendi. İngiliz girişim bio-bean ise Shell ve Argent Energy ile iş birliği yaparak Londra’daki çift katlı otobüslerin kahveden elde edilen yeni bir tür biyoyakıta geçiş yapması için kolları sıvadı. bio-bean, 6000 litrelik yüksek oktanlı yakıtı – bir yıl boyunca bir otobüse güç sağlayabilecek miktar – çoktan üretip hazır hale getirmiş durumda.

Kahve atıklarından nasıl biyoyakıt üretiliyor?

bio-bean; Starbucks ve benzeri kahve zincirlerinden, üniversitelerden, kahve fabrikalarından, küçük kafelerden ve kahve bulabildiği her türlü kaynaktan kahve atıklarını geri dönüştürmek üzere topluyor. Telve şeklindeki bu atıklar bio-bean’in tesislerinde kurutuluyor ve içlerindeki kahve yağı çıkarılıyor. Elde edilen bu yağ, B20 biyoyakıtı üretmek üzere diğer yağlarla harmanlanıyor. Bu yağ daha sonra geleneksel dizel mineraliyle karıştırılarak biyoyakıta dönüşüyor.

Özel bir motor gerektirmediğinden kolayca bu biyoyakıta geçiş yapabilecek

Kahve atıklarını geri dönüştürerek elde edilen biyoyakıt, saf dizel ile karşılaştırıldığında karbon emisyonunda yüzde 10-15’lik bir düşüş sağlıyor. Ayrıca kahve atıklarının çöpe gitmesi durumunda açığa çıkacak metan gazının da önüne geçilmiş oluyor. Karışımı yakıt olarak kullanmak için özel bir motora gereksinim duyulmuyor. Dolayısıyla tüm dizel otobüsler kolaylıkla bu biyoyakıta geçiş yapılabilecek.

bio-bean, Britanya’da yılda yaklaşık 500 bin ton kahve atığı açığa çıktığını tahmin ediyor. Bu, Londra’nın tüm ulaşım ağının üçte birini karşılayabilecek boyutta bir atık. bio-bean tesisleri, yılda 50 bin ton kahve atığını geri dönüştürebilecek kapasitede inşa edilmiş. bio-bean’in kurucusu Arthur Kay, projenin dünyanın başka yerlerinde de uygulanmasını umuyor. Özellikle de günde 400 milyon bardak kahve tüketilen ABD- dünyanın en yüksek kahve tüketimine sahip ülkesi olduğunun altını çiziyor – sıradaki ülke olabilir.

Görsel: Facebook.com/biobean, Shell