Bildiğiniz gibi biz de bir süredir hazır ofisi anlayışının Türkiye’deki en yeni temsilcilerinden Kolektif House’dayız. Farklı disiplinlerde üretim yapan Kolektifli komşularımızı tanıdığımız serimizin yeni bölümünde tasarım, yazılım geliştirme ve çevrimiçi pazarlama gibi alanlarda eş zamanlı hizmet veren dijital bir tam hizmet ajansı Epigra ve kurucusu Uğur Aydoğdu ile birlikteyiz.

Kuruluş hikayenizi anlatır mısın? Emekleme döneminde yaşadığınız zorluklar nelerdi?

Uğur: Epigra’nın temelleri aslında üniversite öğrencisi olduğum dönemlere kadar dayanıyor. Yakın arkadaşların ortak hayalleri olarak başlayan bu tarifsiz yolculuğun ilk bölümü Izmir’de tamamlandı, 2011 yılında gözümü karartıp İstanbul’a gelmem ile devam etti. Neden böyle bir çılgınlık peki diye soracak olursanız, bana kalırsa insanın inandığı hayallerin peşinde olması ve yapmaktan keyif aldığı işi yapması hayattaki en önemli şeylerden bir tanesi. İşin ucunda birileri için değerli bir şeyler yaratma ve fayda üretme gibi motivasyonlar da olunca, gözünüz bazı riskleri görmüyor herhalde. 🙂

Zorluklara gelecek olursak, her yeni girişimcinin çok iyi bileceği üzere özellikle ilk yıllarda şirketin muhasebesinden, sözleşmelere, iletişim stratejisine kadar her alanda neyin nasıl olması gerektiğine karar vermek ve olması gerekenleri anlayana kadar “giderken, yaparak öğrenmek” en zor kısımlardan birisiydi sanırım. İkinci zorluk ise farklı ve rekabetin çok yüksek olduğu bir ekosistemde; soyut kalan bir iş yaparak yeni müşterilere ulaşabilmek ve yaptığımız çalışmaların neden diğerlerinden farklı olduğunu, neyin yapılması gerektiğini anlatmak olabilir.

_{Burger Cuisine kurumsal kimlik}Bugün geldiğiniz noktaya ulaşırken geçtiğiniz en önemli aşamalar, atladığınız temel basamaklar nelerdi?

Uğur: Her şeyin temeli şüphesiz şirket kültürü ve ekip. Bu nedenle aynı fikirleri paylaşan, uyumlu ve istekli olduğu kadar kaliteli bir şeyler yapmak isteyen bir ekip yaratabilmek en zoruydu.

Tek bir projenin üretim aşamasında 6 – 7 farklı kişiye dokunduğu ve tamamı süreçlerden oluşan bir iş yaptığımız için ikinci aşama da zannediyorum planlama. Son olarak da yaratıcı herkesin bildiği üzere yaptığın işe isteğinden veya sevginden dolayı aşık olmak yerine, insanların/müşterilerin fikirlerine ve ihtiyaçlara odaklanarak yalnızca ihtiyacı çözebilecek nitelikte pratik çözümler de üretebilmeyi öğrenmek diyebilirim.

Kolektifi ilk nereden duydunuz?

Uğur: Bir gün sektörün ortasında olup gizli gizli bir cafe açmayı düşünen bir başka arkadaşım -hepinize tanıdık geliyor biliyorum- Facebook’tan yazdı. Dedi ki işte tam olarak böyle bir şey olsa ne güzel olur, ben Kadıköy’de bir yer buldum kirası da şu kadar, haydi… Bu vesileyle Kolektif House’u Facebook’ta takip etmeye, sonra da yavaş yavaş etkinliklere katılmaya başladım bir anda. 🙂

Ve elbette önceki girişim denemelerimin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak bu güzel ama uygulaması zor olduğunu bildiğim fikre hayır dedim. İyi ki de demişim, itiraf ediyorum biz bu kadar iyisini yapamazdık. 🙂

Ne zamandır Kolektiflisiniz?

Uğur: Maslak’taki ofisimizi 2016 Haziran ayı itibarıyla Levent Kolektif House’a taşıdık.

_{Coldwell Banker Türkiye internet sitesi tasarımı}Epigra’nın gelişiminde ve şu anki çalışma dinamiklerinde Kolektif’in yeni ve yaratıcı ofis anlayışının size ne gibi faydaları oldu?

Uğur: Özellikle ortamın ferahlığı, rahatlığının yaratıcılığı ve konsantrasyonu olumlu yönde etkilediğini düşünüyorum. Sosyal olarak küçük molalarda bile benzer çalışmalar yapan kişiler ile tanışıp konuşma imkanı ve etkinlikler ise deşarj olmak için çok güzel. Haricen içerideki bazı şirketler ve serbest çalışan arkadaşlarımız ile birlikte imza attığımız projeler bile oldu.

İşletme ve girişimci tarafından bakacak olursak da ofis ile ilgili tüm ihtiyaçların sizin yerinize düşünülüyor ve yönetiliyor olması size çok zaman kazandırıyor ve fayda sağlıyor.

Epigra’nın bu yıl içinde hedefleri neler?

Uğur: Ofisimizin ardından yenilenen (yenilenecek olan) internet sitemiz ile birlikte 2016 dönüşümümüzü tamamladıktan sonra ilk hedefimiz bu zamana kadar ertelediğimiz bazı fikirlerimizi hayata geçirmek olacak. Özellikle 2017’de uluslararası bazı projelerde yer almayı ve içeride planlama süreçleri devam eden fikirlerimizden en az bir tanesini ürün olarak hayata geçirip kullanıcılara sunabilmeyi düşünüyoruz. Son olarak da tek bir alanda uzmanlaşmış yeni bir marka geliyor… Sürprizimiz olsun. Kısacası güzel haberimiz olacak diyelim…

_{Kasguru kurumsal kimlik ve internet sitesi}Türkiye’de Epigra’nın yaptığı işi yapmanın zorlukları ve kolaylıkları var mı? Neler?

Uğur: İlk olarak iç pazarda özellikle müşteri tarafında soyut ve anlaşılması zor bir iş yapıyor olmak ve elbette bundan beslenen yoğun rekabeti aşmak her zaman kolay olmuyor. Özellikle zaman zaman ihtiyacın dahi tam olarak bilinemediği ya da tarif edilemediği durumlarda müşteri adına ortaya vizyonu ve yaratıcılığı da koyarak en uygun çözümü en düşük bütçelerle en kısa zamanda uygulamak gibi aşılması pek de kolay olmayan bir denklem sizi bekliyor. Pek çok insanın mutfakta nelerin ne zorluklarla yapıldığını bilmemesi ise sanıyorum sektörün kanayan yaralarından.

Bir gün konuşmacı olduğumuz bir etkinlikte yazılım geliştirici katılımcılardan birisinin sektör ve beklentiler üzerinden sitem ederek sorduğu “ne olacak halimiz” sorusuna cevaben; Hakkı Öcal hocamız şöyle demişti: “Dünyanın en eski mesleklerinden birisi doktorluk ve binlerce yılın ardından dünya hala neyi nasıl yapmaları gerektiğini tartışıyor”. Teknoloji şirketleri olarak çok hızlı bir döngünün içerisindeyiz ve bu nedenle bütün bu zorluklar çok makul geliyor.

Her zorlukta olduğu gibi, zamanla durumlar ile ilgili yeterli tecrübeye eriştikten sonra kabullenmesi, baş etmesi de kolay ve zevkli hale elbette ki geliyor.

Samimi, eğlenceli ve rahat çalışma ortamı, her zaman ve her yere işini götürebilme özgürlüğü ve bir şeyler üretip insanların onu kullandığını ve işe yaradığını görmeniz ise tarif edilmesi zor bir tatmin.

Yolu düşen herkesi Kolektif House Levent 10-11 numaradaki ofisimize bekliyoruz.

Görsel: Epigra