Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Kolektifli Komşularımız: BASE İletişim

Kolektifli Komşularımız: BASE İletişim

Kolektif House'daki komşularımızı tanıyoruz.

Bildiğiniz gibi biz de bir süredir hazır ofisi anlayışının Türkiye’deki en yeni temsilcilerinden Kolektif House’dayız. Farklı disiplinlerde üretim yapan Kolektifli komşularımızı tanıdığımız serimizin yeni bölümünde dijital pazarlama iletişimi ajansı BASE İletişim ve kurucuları Banu Erdi ve Sema Güvenç ile birlikteyiz.


Kuruluş hikayenizi anlatır mısın? Emekleme döneminde yaşadığınız zorluklar nelerdi?

Banu: Ortağım Sema Güvenç ve bir zamanlar aynı PR şirketinde çalışıyorduk. BASE’i kurmadan hemen önce ikimiz de çalıştığımız PR şirketinden aynı dönemlerde ayrılmış kendi ideallerimiz ve yapmak istediklerimiz doğrultusunda arayışa girmiştik. İkimizin de 10 seneyi aşkın geleneksel pazarlama iletişimi ve PR deneyimi vardı. Ama artık iletişim alanında yeni bir seyler yapmanın peşindeydik. Bunları konuşurken BASE fikri doğdu. Temelinde “Geleneksel İletişim” uzmanlığı olan yeni nesil bir dijital ajans kurmak üzere yola çıktık.

BASE’i 2010 yılı Eylül ayında kurduğumuzda sosyal medya markalar için hala bakir bir alandı. O yüzden BASE’in kuruluşundan sonra bir çok markanın sosyal medyaya ilk adımlarını beraber attık. Ve bugüne kadar onlarca marka ile çalışarak yüzlerce proje hayata geçirdik.

Emekleme döneminde, yaşadığımız zorluk diyemeyiz belki ama, sosyal medya deneyiminin iletişim sektöründe herkes için çok yeni olması, her şeyin çok çabuk değişmesi ve şekillenmesi çok ciddi bir adaptasyon süreci gerektiriyordu. O yüzden o dönemlerde her deneyimi ilk defa yaşadığımız için oldukça fazla stresli günler geçirmişliğimiz var. 🙂 Ama gerçekten çok çalıştık, her yeniliği çok yakından takip ettik, yeniliklere çok hızlı uyum sağladık. Diğer dijital ajanslardan farklı olarak, temelimizdeki geleneksel iletişim deneyimi bizim kriz yönetimlerini çok iyi yapmamızı, iletişimi 360 derece görebilmemizi, diğer ajanslarla eş güdümlü çalışmamız sağladı. O yüzden o dönemleri herhangi bir iletişim kazası olmaksızın güzel ve başarılı projelerle atlattık diyebiliriz.

Bugün geldiğiniz noktaya ulaşırken geçtiğiniz en önemli aşamalar, atladığınız temel basamaklar nelerdi?

Sema: İyi bir sosyal medya ajansı olma yolunda temel başarı kriterinin çok çabuk değişen bu dünyada yenilikleri takip etmek, onları çabuk adapte etmek, uygulamak olduğunu gördük. Bunun için de aslında bir ajansın kuruluşunda en önemli aşamanın iyi bir ekip kurmak olduğunu düşünüyoruz. Daha sonra işleyen bir çalışma sistematiği kurup çalışma prensiplerini oluşturmanız gerekli. Sonra gerisi geliyor. 🙂 Tabi tüm bu süreçte hep çok çalışmak ve meraklı olmak lazım. Yaptığımız işte başarı onu hayat şekli haline getirmekten geçiyor.

Le Petit Marseillais İçerik Yönetimi

Kolektifi ilk nereden duydunuz?

Banu: Kolektifi ilk sosyal medyadan gördük tabi ki. 🙂 Birçok arkadaşımızın veya yaratıcı dünya içinde işbirliği yaptığımız isimlerin paylaşımlarında görerek tanıştık. Sonra Levent ofisinin açılacağını yine sosyal medyadaki reklamları sayesinde keşfettik. Biz de o sıralarda Levent’e taşınmak üzere yer bakmaya başlamıştık. Buranın açılacağını duyunca çok heyecanlandık ve çok da düşünmeden Kolektif House Levent’in ilk ofis kiracılarından biri oluverdik.

Ne zamandır Kolektiflisiniz?

Sema: Levent Kolektif House’un açılışı ile paralel. Yani Haziran’dan beri.

BASE’in gelişiminde ve şu anki çalışma dinamiklerinde Kolektif’in yeni ve yaratıcı ofis anlayışının size ne gibi faydaları oldu?

Banu: Kolektif ortamının yaptığımız işe katkısı büyük. Her şeyden önce enerjisi çok güzel. İnsanın işe isteyerek gelmesini sağlıyor. Ofise girdikten sonra her yerde durmadan üreten, kendinden bir parça bulduğun bir sürü insan olması motivasyonunuzu artırıyor. Ayrıca bir şeye ihtiyacınız mı var, bir proje için işbirliği yapacak birileri mi lazım? Hemen yan ofiste veya aşağıdaki masalardan birinde bulamama ihtimalin neredeyse yok. 🙂

Arzum OKKA Karton Kahve Bardakları

BASE’in bu yıl içinde hedefleri neler?

Sema: 2016 herkes için olduğu gibi bizim için de zor bir sene oldu. Bu sene BASE olarak bir süredir beklettiğimiz bir çok projeyi hayata geçirmeyi bekliyoruz. Uzun yıllardır birlikte çalıştığımız markalarımız, yeni işbirliği yapmaya başladığımız markalarımız için sürekli üretiyoruz. Bu yılın en büyük hedefi, daha çok üretmek, daha çok proje hayata geçirebilmek diyebiliriz.

Türkiye’de BASE’in yaptığı işi yapmanın zorlukları ve kolaylıkları var mı? Neler?

Banu: Yaptığımız iş her şeyden önce keyif aldığımız ve aslında normal hayatımızın da bir parçası olan bir iş. Bu işi kolaylaştırıyor tabi ama aslında oldukça zor bir iş yapıyoruz. Sürekli algılarınızın çok açık olması gerekiyor. Çok hızlı ve her zaman çok yaratıcı olmak zorundayız. Ayrıca sektörde 6 yıl içinde rekabet şartları da çok zorlaştı. Kısaca bu işi yapıyorsanız ve sektörde ayakta kalmak istiyorsanız markalarınız için kendiniz için olduğundan daha çok düşünmek zorundasınız.

Görsel: BASE İletişim