SXSW’deki paneller “Interactive” başlığı altında yer alsa da bu festival esasında gelecekte olacakları okuyabilmemizi, yorumlayabilmemizi sağlayan bir vizyon festivali.
Benim en favori panelim de ilk gün vizyonumu açan “Are Biometrics the New Face of Surveillance?” oldu. Bilimkurgu yazarı Cory Doctorow, FBI’dan Christopher Piehota ve yüz tanıma teknolojisi şirketi Kairos’un kurucusu Brian Brackeen’in katıldığı panelin ismini “Biyokimlik yeni bir gözetim aracı mı?” diye çevirebiliriz. Gelişen biyometrik teknolojiler artık bizi yüzümüzden, parmak izimizden, sesimizden, gözbebeğimizden tanıyor. Biz kullanıcılar bunlara biyokimlik deyip güvenlik ve kolaylık için kimlik doğrulama aracı olarak bunları kullanıyoruz. Devletler ve özel şirketler ise önce kendi ülkelerinin sonra da tüm dünyanın bir veritabanını oluşturmak için kullanıyorlar. Peki biz biyokimliklerimizin herkesin elinde olmasına onay veriyor muyuz? Kimlerin eline geçtiğini ve nasıl kullanıldığını biliyor muyuz? Tartışmanın sonunda insanların daha iyi bilgilendirilmesi, devletlerin ve şirketlerin şeffaf olmaları, bu konudaki kişisel hak ihlallerinin tanımlanması ve evrensel doğruların oluşması gerektiği gibi sonuçlara varıldı. İşin doğrusu, tüm bunların olması çok tartışmalı olacak. Cory Doctorow’un da dediği gibi kişisel hayat ve güvenlik kavramlarının olmadığı bir geleceğe doğru ilerliyoruz.
Kairos şirketi yüz tanıma teknolojisinde öyle bir noktaya gelmiş ki, kalabalık bir fotoğraf içindeki herkesin yüzünü tanıyıp sosyal medya hesaplarıyla eşleştirip hatta hangi ırktan olduklarına kadar tarama yapabiliyor. Teknoloji bir taraftan insanları mimlemek için kullanılırken bir taraftan da güvenlik kameralarını yanıltmak için de kullanılabiliyor. Hypen Labs’in NeuroSpeculative AfroFeminism projesi için geliştirdiği kamuflaj Hyperface ile sokaktaki güvenlik kameralarını yanıltabilmeniz ve bulunduğunuz noktada 200 farklı yüz varmış gibi göstererek kendinizi kamufle edebilmeniz mümkün. Yüz tarama teknolojisinin yüz saklama yöntemlerini geliştirmesi gibi teknolojide her yeni gelişme beraberinde o güne kadar düşünmediğimiz yeni kullanımlar getiriyor.
SXSW festivali tüm bu olasılıklara ışık tuttuğu için değerli. Kafamızdaki sorulara cevap bulmaktan çok yeni sorularla yeni sorgulamalarla dönmemizi sağlıyor.
Bir sonraki SXSW festivaline kadar bugüne geri dönüyorum.
Görsel: SXSW, Bigumigu