Plastik atık günden güne dünyayı tehdit eden bir unsura dönüşüyor, bu nedenle plastiğe çözünebilir ve doğal alternatif arayışı da gelişiyor. Yosun da bu çözümlerde kullanılan malzemelerden biri. Bu konuda çalışan İzlanda Sanat Akademisi öğrencisi Ari Jónsson, çözünebilir su şişeleriyle geçtiğimiz seneki DesignMarch kapsamında büyük ilgi çekmişti. Tasarımcının her gün ortaya çıkan plastik atık miktarının büyüklüğüne çözüm bulmak amacıyla geliştirdiği şişe, kırmızı yosun tozu ile suyun birleşiminden oluşuyor.

Dünyada kullanılan plastiğin %50’sinin çöpe atılmasından ve plastiğin doğada tamamen çözünmesinin doğada 500 ila 1000 yıl arasında bir süre gerektirmesinden hareket eden Jónsson, doğaya zarar vermeyecek bir alternatif geliştirmek için farklı malzemeleri araştırmaya başlamış. Bunun sonucunda da yosundan elde edilen agar adlı malzemeye denk gelmiş. Agar, toz formunda suya eklendiğinde jöleye benzer bir doku ortaya çıkaran bir madde. Çoğunlukla tatlılarda jelatin yerine vegan bir seçenek olarak tercih ediliyor.

Doğru oranları bulmak için hummalı bir deneme-yanılma sürecinden geçen Jónsson, sonunda malzemeyi ağır ağır ısıttıktan sonra buz dolu bir kova içerisinde bekleyen şişe şeklindeki bir kalıba dökerek çözümü bulmuş. Dökülen sıvıyı şişenin şeklini alması için buzdolabında kısa bir süre beklettikten sonra da kalıptan çıkarmış. Böylece ortaya çıkan Agari isimli şişe, içi dolu olduğu müddetçe formunu koruyor ama içi boşaldığında çözülmeye başlıyor. Hatalı üretim sonucu üzerinde delik varsa ya da taban çok inceyse, şişe tekrar ısıtılarak kalıba sokulabiliyor.

İsterseniz Yiyebileceğiniz Bir Şişe

Plastiğe tamamen doğal bir alternatif sunan Agari, bir şişenin varlık sebebi olan sıvı taşıma amacını gerçekleştirdiğinde ömrünü tamamlayan ve yok olan bir şişe. Suyu içtikten sonra çözünerek atık derdini ortadan kaldırıyor. Hatta yenebilir bir malzemeden üretildiği için isteyen şişeyi çiğneyebiliyor da. Üstelik şişe, uzun süre beklediğinde hafif bir tat vermesinin dışında, içerisindeki suya zararlı maddeler geçirmiyor. Dolayısıyla, hem çevre için hem de insanlar için sağlıklı ve toksik ya da kanserojen madde içermeyen bir çözüm.

Proje hala geliştirilme aşamasında. İzlanda Tasarım Merkezi’nin de desteğiyle üretim safhasına geçilmesi planlanıyor.

Görsel: Inhabitat, Ari Jónsson