Frankfurt Otomobil Fuar’ında bu yıl çok önemli lansmanlar yapıldı. Bunlar arasında en önemli olduğunu düşündüklerimi aşağıda derliyorum.
Renault Megane
Yeni Renault Megane otomotivde Audi’nin başlattığı “her modelimiz tıpatıp görünmeli!” akımının bir takipçisi olarak Clio ve Kadjar’ın nefis bir sentezi gibi görünüyor. Renault farları ve ızgara üstündeki logoyu bir hayli büyütmüş. Bu da otomobilin C segmenti için olduğundan daha kompakt görünmesine yol açıyor. Büyük aydınlatma elemanları aracın orantılarını dengeliyor.
Megane’ın içinde Renault Espace’tan tanıdığımız dikey ekran mevcut. Espace’ınki kadar büyük olmayan ekranın yerleşimi riskli bir karar. Çünkü çok büyük olmayan bu ekran pekala aynı alana yatay olarak da yerleştirilebilirmiş ve yatay konulsa daha büyük algılanabilirmiş. Bu haliyle etrafında çok fazla boşluk var. Tesla’nın dev 17 inç dikey orto konsol ekranından sonra Volvo’nun XC-90’da iPad boyutlarında bir dikey ekran kullanması trendi bu araçla orta sınıfa inmiş oluyor.
Renault Megane’ı yakından beğendim. Peugeot 308’deki gibi derli toplu, yenilikçi ama sakin bir otomobil tasarımı yaratmayı başarmış marka.
Alfa Romeo Giulia
Aşk ve hayal kırıklığı bir arada. Alfa Romeo Giulia gerçekten inanılmaz bir otomobil. Marka bu modelin lansmanını 4 tekerden çekişli turbo V6 motorlu Quadrifoglio Verde yani yeşil dört yapraklı yonca ikonuna sahip en üst düzey versiyonla yapınca standda karbon spoilerli kaputunda ek hava ızgaraları olan canavar sedanı görüp aşık olmamak da zorlaşmış.
Giulia’nın tasarımı çok iyi. Alfa Romeo yine modern eğilimleri bir kenara bırakarak önümüzdeki 10 yıl boyunca eskimeyecek, her durumda kendine baktıracak bir araç yaratmayı başarmış. Otomobilin arkadan Maserati modellerini andırması, önde Alfa Romeo 159’dan hatırladığımız ve çok beğenilen sert ifadeyi taşıması otomobil severlerin istisnasız bu modele karşı olumlu bir şeyler hissetmesini sağlayacak bence.
Giulia’nın içi de İtalyan yaratıcılığından nasibini almış. Araç içi ekranlarının konumlandırması konusunda sürekli şikayetlerin yaşandığı bugünlerde Alfa Romeo, Giulia’nın bilgi eğlence ekranını orta konsola kamufle olacak şekilde yedirerek gömmüş. Ekranın sınırları görünmüyor, böylece “buraya bir çerçeve çaktık içine de ekran koyduk” akımının dışına çıkmayı başarmış. Aracın iç tasarımında ekranın kendi başına öne çıkmaması ve içeriklerinin araçla bütünleşmesi iyi bir fikir. Giulia’nın ekranının parlaklığı biraz az gibi göründü bana ama bunu standart modeller geldiğinde daha iyi göreceğiz sanırım.
Gelelim hayal kırıklığına; Giulia arkadan itişli ve 4 çeker modellere sahip olacak bir araç. Alfa Romeo’nun mevcut ürün gamı içindeki bir modelin varyantı olarak değil, kendisine ait yepyeni bir platformla geliştirildi. Bu nedenle araçta Giulietta’nın 170hp gücündeki 1.4 turbo MultiAir motorunu görmek bir hayal gibi görünüyor. Aldığım duyumlara göre Giulia’nın giriş modelleri 2.0 litre motorlar taşıyacak. Bu da Türkiye’de onu 1.6, hatta 1.5 motorlu modelleri bulunan Mercedes-Benz ve BMW gibi rakipleri karşısında zor durumda bırakacak.
Jaguar F-Pace
Jaguar’ın ilk SUV’u F-Pace çok iyi görünüyor. Oyuncaklı tasarım hilelerinden, abartılı eğimlerden, keskin ütü izlerinden kaçınan Jaguar, markanın güncel tasarım çizgisine uygun ve büyük ebatlarına karşın heybetli görünmeyen bir SUV yaratmayı başarmış.
F-Pace’in içi de mevcut Jaguar modelleri gibi sade ama çok başarılı. Sanki ilk defa lanse edilen bir model değil de, halihazırda satışta olan ve çok beğenilen bir modeli inceliyor gibiydik fuarda. Jaguar’ın SUV gibi bira riskli bir alana girerken markaya bu kadar uygun bir modelle ortaya çıkmasını başarı olarak görmek lazım.
BMW 7 Serisi
BMW’nin yeni amiral gemisi çok iyi görünüyor. Aracın internetten de yayınlanan lansmanından ve basın tanıtımından sonra ilk halk gösterimi burada yapılıyor. BMW’nin bu modelle dinamik karakterine biraz daha lüks dokunuşu katmak istediğini biliyoruz. Aracı kullanmadan bunu ne kadar başardıklarını söylemek kolay değil ama bir önceki nesle göre yeni 7 serisinin içinde bu lükse verilen ek önemi hemen hissediyorsunuz. Aracın en cömert olduğu noktaysa ekranlar. Arka koltuk önlerinde birer düz büyük ekran olduğu gibi üst modellerde kumanda için ayrı bir bağımsız table bulunuyor 7 serisinde.
Bentley Bentayga
Bentley’nin dünyanın en lüks SUV’u olarak değil de, en hızlı SUV’u olarak tanıtmayı tercih ettiği bu araç otomobilden ziyade küçük bir yatı andırıyor. Hem çok büyük, hem de içinde sunduğu konfor ve yaşam alanı deneyimi gerçekten de otomotivden ziyade hava yolu first class alanlarıyla karşılaştırılabilir.
Bentayga’nın dış tasarımı Mulsanne gibi yeni jenerasyon Bentley sedanlarının şık duruşuna sahip değil bana kalırsa. Araç neredeyse çirkin diyebileceğim bir kararsızlığa sahip. Yine de belli bir hedef kitle için bunun Bentley logosuna sahip bir SUV olması satın alma kararında yeterli şart olacak.
Mercedes-Benz S Class Cabrio
Mercedes’in arka koltukları da kullanılabilen Bentley Continental Cabrio gibi lüks üstü açıklarla rekabet etmek için sunduğu son model: S Class Cabrio. O kadar iyi görünüyor ki, efsane SL modelinin müşterilerini bile kolayca cezbedebilir.