Kitap tutkunları kütüphanelerine ekleyecekleri her kitabı titizlikle araştırıp seçer. Okunan tüm kitapları eski dostlar gibi bir arada görmek ve aynı havayı solumak dahi insana huzur verir. Hatta bazı kitapların yaşama olan etkisi o kadar fazladır ki yıllar sonra tekrar tekrar okunur. Elbette hayat bu tutkuyu paylaşmayı da gerektirir. Özellikle kitaba ayrılan bütçeyi göz önünde bulundurmak zorunda kalanlarımız için kitap değiş tokuşu yapmak kurtarıcı bir çözüm. Ancak bazen de kitap ödünç alanlar, beklendiği kadar etik davranmayabiliyor ve giden kitap geri gelmiyor. Bu noktada kitap etiketi, kitabı ödünç alan kişiyi vicdanlı olmaya davet etmek için bir umut kaynağı olabilir mi? Denemekte fayda var. Chris Volion’un kitaplarınızı alıp geri getirmeyenleri lanetleyen Book Curse isimli kitap etiketleri bu amaçla yapılmış muhteşem işlerden biriydi. Hong Konglu tasarımcı Steven KH Choi ise If You Have The Silent Breeze ile kitap etiketi geleneğini yaşamlarımıza dahil ederken, aynı zamanda da yıl boyu keyifle kullanabileceğimiz bir takvim sunuyor.
Ömrünü tamamlayan takvim yaprağını, kitap etiketi olarak kullan
Steven KH Choi’nin tasarladığı kitap etiketi takvim, “sessizlik” temasıyla yaratılan 12 illüstrasyondan oluşuyor. İskandinav stilindeki çizimler, zamana dair soruları ve beklentileri tasvir ediyor. Tüm sadeliğiyle renkler ve çizgiler, sessizlik içinde zamanın geçişini ve bu geçişte bulunabilecek güzellikleri ortaya koyuyor. İllüstrasyonlar, ait oldukları ay tamamlandığında takvimden koparılıp kitap etiketi olarak işlev görüyor. Her bir illüstrasyon bir şiirle eşleştirilmiş. Bu şiirler, “Zu and Pi” serisindeki Pi’nin yolculuğunu konu alıyor. Pi’nin görevi, insanlara yaşamlarının hızlarını yavaşlatmayı ve bu hızın nasıl olması gerektiğine dair yeniden düşünmelerini hatırlatmak. Stant üzerinde duran takvim, perspektif hissi verilmiş altın kenarlı bir kitap görünümünde. 11,5 x 18,5 x 2 cm boyutlarındaki takvim 2016’da A’Design Award ödülüne layık görülmüş.
Kitap etiketinin doğuşu
Rönesans döneminde kitapları matbaa ile seri üretim halinde çoğaltma imkanı yoktu. Dolayısıyla kitaplar sadece aristokratların veya kiliselerin sahip olabildiği sınırlı ürünlerdi. Kitap etiketi, diğer adıyla ekslibris de bu dönemde kullanılmaya başlandı. Kitabın kime ait olduğunu belirtmek ve sahibinin statüsünü vurgulamak amacıyla kitap etiketleri, aile amblemleriyle ya da istihdam edilen ressamlar tarafından çizilen kişiye özel desenlerle yaratılırdı. Latincede “benim kitaplarım” anlamına gelen “exlibris” sözcüğü de bu desenlerin içine işlenirdi. Kitap etiketleri genellikle kitabın başlığının, yazar adının ve baskı bilgilerinin yer aldığı ilk sayfaya yerleştirilirdi. Bu kitap etiketi geleneği tüm dünyaya yayıldıktan sonra kitap ve sanat tutkunlarının sevgisini kazandı.
Görsel: A’ Design Award & Competition