Harry Potter konusu benim uzmanlık alanım oluyor, filmleri aslında pek beğenmeyen bir HP kitapları hayranı olsam da, beşinci Harry Potter filmi Zümrüdüanka Yoldaşlığı‘nın haberini benden başkasının yapmasına dayanamazdım sanırım.
Künye:
Orjinal İsim: Harry Potter and the Order of the Phoenix
Gösterim Tarihi: 13 Temmuz 2007
Yönetmen: David Yates
Senaryo: Michael Goldenberg – J.K. Rowling
Yapım: Warner Bros, ABD
Oyuncular: Daniel Radcliffe (Harry Potter) | Rupert Grint (Ron Weasley) | Emma Watson (Hermione Granger) | Ralph Fiennes (Lord Voldemort) | Michael Gambon (Albus Dumbledore) | Gary Oldman (Sirius Black) | Helena Bonham Carter (Bellatrix Lastrange) …
Teaser:
Trailer 1 (Türkçe Alt Yazılı)
Trailer 2:
Film özeti: Serinin dördüncü halkasının sonunda karanlık büyücü Lord Voldemort’un yeniden hayata dönüşünü izlemiştik. Ama bu “hayata dönüş”e tanık olan tek kişi Harry ve pek çok kişi Harry’nin söylediklerine inanmayı reddediyor. Bunun başlıca sebebi zamanın Sihir Bakanı olan Fudge ve yandaşlarının çevirdiği dolaplar. Kendisi, Dumbledore’un Sihir Bakanı olmak için Voldemort’un geri döndüğü yalanını uydurduğunu iddia eder ve bu konuda herkesi ikna etmek için elinden geleni ardına koymaz. Dumbledore’un müdürlüğünü yaptığı Hogwarts’a Dolores Umbirdge adında müsibet bir öğretmen atar ve bu derste “savaş”ın “s”sinden bile bahsedilmez. Hatta kanuni yetkisini kullanarak çeşitli yollarla bizim takımın elini kolunu bağlamaya çalışır.
Nitekim Harry ve arkadaşları, okuldaki bir kaç gönüllüyle toplaşıp bir grup kurar; Harry önderliğindeki bu gizli grupta öğrenciler kendilerini yaklaşayan savaşa hazırlamaya çalışır.
Bu arada Zümrüdüanka Yoldaşlığı isimli bir örgüt, Voldemort’un yükselişini engellemeye çalışır ve ilk iş olarak Karanlık Lord’un ele geçirmeye çalıştığı bir “silah”ın koruyuculuğunu üstlenir.
Benim Yorumum: İşin aslı şudur ki, her Harry Potter hayranı gibi ben de [her filmden önce olduğu gibi, bu sefer de], “bunun şimdiye kadar çekilen en iyi Harry Potter uyarlaması” olacağından umutluyum. Beşinci kitap, serinin duygusal açıdan en yoğun ve en başarılı kitabıydı. Kitap olarak değerlendirildiğinde kurgu yavaş işliyordu fakat filmde böyle bir sorun olacağını sanmıyorum. Zaten ilk iki çok kötü filmden sonra yapımcılar “kitabın bire bir kopyasını” yapmaktan vazgeçtiler. Artık “kitabın ruhunu taşıyan” ama farklı detaylarla süslenmiş şeyler yapılıyor. Bu sayede biz de filmlerin gittikçe güzelleşmesine tanık oluyoruz.
Şimdiye kadar yayınlanmış olan bazı resimleri habere ekliyorum devamı da burada.